Neyse beynimin gizemlerini kendim bile çözemiyorum ki burada anlatıp gereksiz yere postu işgal edeyim. Cherries Fight birkaç yıl önce başladığım, geçenlerde de bitirdiğim, 4 hikayeden oluşan bir one-shot serisi. Evet 3 yıldır 2 bölüm daha okuyayım diye bekledim, bir sorun mu var? Açıkçası çoğu kişi bu kısa hikayeleri ciddiye almasa da, daha önce de dediğim gibi, uzatılıp uzatılıp aynı klişe konuların önümüze konulduğu, drama seviyesinin fantastik derecede gerçekçiliğini yitirdiği hikayelere dönüşmüyorlar en azından. Üstelik genelde konuları da ilginç olur çünkü geleceği düşünme kaygısı olmaz yazarın. Bu bakımdan hep one-shotları diğerlerinden keyifli bulmuşumdur.
Cherries Fight, bu bağlamda dünkü gecemi bayram ettirdi. Kapağında ciddi ve pek bir dramatik shoujo manga gibi görünmesine bakmayın, aslında bayağı bayağı bir komedi mangası bu. Ha shoujo kısmı çok doğru tabii, romantik falan. Ama işte burada manganın diğerlerinden farkını görüyoruz. Karakterler o kadar sempatik, o kadar sevimli ki hepsini çok seviyoruz. Bu mükemmel oldukları anlamına gelmiyor, gayet de gerçekçi portreler çizilmiş. Komedi unsurunu desteklemesi için biraz abartı unsuru olacak tabii. Özellikle erkek karakterler o alıştığımız karizma abidesi, tapılası ve yürürken asla tökezlemeyen (ve bana sorarsanız çok sinir bozucu) shoujo oğlanlarından farklılar. İşte senin lisede hoşlandığın çocuk nasıldı bunlar da öyle işte. Gayet ulaşılabilir (?), gayet insancıl, sümüklü kızımıza neden aşık olduğunu sorgulayacağımız bir şeyleri yok.
Tamam hikayelerden kısaca bahsedip bitiriyorum.
1. Cherries Fight
2. The Fastidious Princess and the "Mature" Prince
3. Masukon's Older Sister
4. The Secret Incompetent Fencer
Özetle, okuyunca insanın içini ısıtan, sevindirik yapan, depresyondan çıkaran bir manga. Üstelik yanlış hatırlamıyorsam bazı bölümlerde bir shoujo kuralı olan "ilan-ı aşk ve hemen sonrasında gelmesi gereken öpüşme sahnesi" bile yoktu (her ne hikmetse ben bu mangaya smut ararken denk geldim, nasıl yani). Romantizmi hissetmemiz, karakterlerin ilişkilerinden keyif almamız için bunlara gerek bile olmadığını anlayabiliyoruz. İlişkiler gayet doğal ve arkadaşçaydı. Çok da masumaneydi. Sen sevgilinle orta okulda (ve belki lisede) nasılsan öyle salakça ve doğal işte.
Niye böyle shoujo mangalara daha sık rastlamıyoruz, biri bana bunun cevabını versin lütfen. Niye bir Ituraza na Kiss (draması Mischievous Kiss) gibi itici karakterle dolu aptal bir hikaye ünlü oluyor? İnsanlar nasıl bunlardan keyif alabiliyor? Tamam, kimse bir şeyi sevmeden önce bana soracak değil, zevk meselesi sonuçta. Karışmak ne haddime? Ama içimdeki feminist hep serzenişte bulanacak, üzgünüm.
Cherries Fight'ı okumak isteyenlere buraya bakabilir. Mangaka Yasuko'nun diğer birkaç işi için buraya ve buraya gidin. Ama cidden, gitmeyin aslında. Cherries Fight kadar iyi değiller ve hayal kırıklığına uğratabilirler. Tavsiye etmem.
Puanlamadan olmaz!
Konsept: 7
Hikaye: 6
Anlatım: 7
Karakterler: 8
Çizimler: 7
Genel: 7.03
Yorumlar
Yorum Gönder