Avatar The Last Airbender'ı izlemeyenimiz yoktur herhalde. Her ne kadar Amerikan yapımı olsa da Japon animeleri kadar güzel bir diziydi. Belki bir gün bununla ilgili bir post hazırlarım. Ama şimdi uzun zamandır beklediğimiz yeni Avatar serisinden bahsedeceğim.
Böyle sakin sakin konuştuğuma bakmayın, serinin 14 Nisan'da başladığını hatta ilk bölümlerin internete sızdığını öğrenince adeta bir fangirl gibi bütün işimi gücümü bırakıp heyecenla izlemeye başladım. Daha jeneriğinde tüylerim ürpermeye ve gözlerim dolmaya başladı. Neyse bu pek de karizmatik sayılamayacak nerd tepkilerimin daha fazla ayrıntısına inmesem iyi olacak. Peki ilk 2 bölüm nasıldı?
Pek spoiler vermeden anlatacağım yeni kurguyu. Aang artık yok ve Avatar döngüsüne göre ondan sonra reenkarne olmuş yeni bir avatarımız var: Korra. Kendisi su kabilesinden ve animasyonun geçtiği zaman diliminde yaşı Aang'e göre daha büyük -fakat bu ondan daha olgun davrandığı anlamına gelmiyor! Aang 70 yıl içinde dünyaya dengeyi getirip barışı sağlamakta başarılı olmuş; bender ve non-benderlardan oluşan Republic City denilen büyük bir metropol inşa etmiş, teknoloji ve medeniyet ilerlemiş. Burasının Manhattan ile benzerliği oldukça çarpıcı diyebilirim. Gökdelenler, metalbender polisler, yasalar ve mafyalar daha önce Avatar dünyasında pek görmeye alışık olmadığımız unsurlar... Korra da Güney Kabilesinden kalkıp Hava Bükme öğrenmek için (hem de Aang'in öz oğlundan) bu kendince kuralları ve düzeni olan büyük şehre geliyor ve buraya ayak uydurmaya çalışıyor.
Korra ile Aang arasında bir takım benzerlikler var hala. Aang henüz küçük yaşından dolayı çocuksu ve sevimli bir karakterdi. Ama yukarıda dediğim gibi, Korra'dan daha olgun diyebiliriz kendisine! Muhtemelen ruhani yönü ağır bastığı ve keşişler tarafından büyütüldüğü için Aang mütevazi, barışçıl, iç dengeye sahip, kimi zaman saçmalasa da yerinde karar verebilen bir çocuktu. Korra ise bir çocuk gibi tezcanlı, hareketlerini önceden planlama alışkanlığı olmayan, egosu yüksek bir genç. Yani Aang'den alıştığımız sevilesi bir çocuksuluğu var. Görüntü olarak ise ondan tamamen farklı, bir kere Korra bir genç kız. Oldukça iri ve kuvvetli (hatta bayağı bayağı kaslı diyebiliriz). Aang'in hava bükücülükten gelen o kibar ve estetik tavır bu kızımızda pek bulunmuyor. Ama kimin umrunda? Korra çocukluğundan beri su, ateş ve toprak bükebiliyor yani pek yetenekli. Yalnız hava bükme konusunda bazı sorunları var ki bunu hiç beceremiyor diyebiliriz. Çünkü hava bükmenin doğası daha pasif, Korra ise kesinlikle aktif yönü ağır basan bir karakter. Aang içindeki ruhsal denge ve keşişlerden öğrendiği Taoizm ve Budizm öğretileri sayesinde Avatar haline çok çabuk geçip dört elementi bükebilir hale gelebiliyor olsa da normal haliyle dört elementte ustalaşması onu hayli zorlamış ve zaman almıştı. Korra ise tam tersi, hava dışındaki tüm elementleri daha çok küçükken öğrenmiş, fakat ruhani Avatar yönü hiç gelişememiş. Hava bükmeyi öğrenmeye başladıkça ruhani gelişimi de tamamlanacak ve dört elementte de ustalaşacak anlaşılan. Ama daha kırk fırın ekmek yemesi lazım.
Diğer karakterlerden bahsetmek gerekirse; yine sinirli ve asosyal bir ateş bükücü arkadaşımız var ki Korra ile muhtemelen canon ship olacak. Minik hava bükücülerimiz var ve Aang'i hatırlatan bir sevimlilikle ortada dolaşıyorlar. Bunun dışında Katara hala yaşıyor (onun ihtiyar halini görmek beni duygulandırdı) ve Korra'ya bir takım bilgece öğütler veriyor. Artık yeni kötü karakterlerimiz Ateş Ulusu değil, bükme karşıtı 'Eşitlikçi' organizasyon. Bu grup her ne kadar iyi emellere hizmet ediyor gibi görünseler de işi abartıp tüm bükücülere ve tabii ki bükücülerin en büyüğü Avatar'a karşılar. Bir de ne yazık ki Sokka, Toph, Iroh gibi serinin en büyük komedi unsurlarını yaratan sağlam karakterler yok (henüz). Tabii ki kendini tekrar etme riskine girmeyip eskilerine benzemeyen karakterler oluşturulması gerekiliyordu yeni Avatar bölümlerinde ama şimdiye kadar çok sevdiğim ve kanımın ısındıdığı bir karakterin bulunmamasının nedeninin henüz yeni kurguya alışamamamla bir alakası olduğunu düşünmüyorum.
Korra ve yeni Avatar dünyasını sevdim ama bir fangirl ne kadar objektif davranabilirse o kadar objektif oluyorum ve eski Avatar serisinin eline su dökemez diyorum. Tabii ki bunda daha henüz iki bölümü izlememin de payı var. Fakat Aang Budist özünden gelen iyi niyeti ve barışçıl yaklaşımlarıyla benim için her zaman Korra'dan bir adım önde olup, Amerikavari büyük bir medeniyet ve metropolde geçen yeni kurgu eskisinden daha sıkıcı olmaya devam edecek. Umarım yeni bölümler geldikçe bu görüşlerim değişir. Yine de, KİMİN UMRUNDA?! YENİ AVATAR BÖLÜMLERİ OLSUN HER ŞEKİLDE İZLERİZ BİZ!
Yorumlar
Yorum Gönder