Christina bir bankacıdır ve kariyerinde yükselmek istiyordur. Müdür yardımcısı pozisyonunu alabilmek için mortgage konusunda sıkıntı yaşayan bir teyzeyi kapı dışarı eder. Teyzemiz de pek kindar bir çingenedir ve Christina'yı lanetler.
Şimdi, bizim gibi korku filminde haunted/cursed konseptini sevenler için pek orjinal olmasa da iyi bir malzemeye sahip bir film. Korkutucu olma potansiyeli var aslında. Ama film daha çok iğrenç kategorisine giriyordu. Buradaki 'iğrenç' berbat anlamında kullanılan iğrençlik değil de kusmuklu-iğrenç türünde bir iğrençlik. İblis Lamia, Christina'nın ruhunu cehennemin derinliklerine göndermeden önce hazırladığı küçük çaplı işkence seanslarında, çingene teyze Ganush'un ölü ya da diri boy gösterdiği tüm sahnelerde bir takım iğrençlikler var illa ki. Özellikle bu kızımızın ağzına kusuluyor hep. Bu yüzden midesi hassas olanlara tavsiye edebileceğim bir film değil açıkçası. Midesi hassas olan niye korku filmi izlesin gerçi...
Bir de bu filmle ilgili bir takım çılgın teoriler dönüyor; sözde başrol kızımızın aslında yeme bozukluğu var ve kendini aç bıraktığından dolayı bir takım halüsinasyonlar görüyor. İlk bakışta saçma gelebilir ama yemek-ağız-kusma konusuna o kadar odaklanılmış ki resmi konuya göre çok daha mantıklı geliyor bu teori, bütün taşlar yerine oturuyor. Kızın burnu kanıyor, Ganush tarafından tutam tutam saçları koparılıyor ve çirkin tırnaklarına odaklanılıyor (burun kanaması, tırnak bozulması ve saç dökülmesi yeme bozukluğunda ortaya çıkan belirtiler), yediği keklerden gözler, kanlar çıkıyor ve Lamia hep kızımıza mutfaktayken musallat oluyor. Devamlı kızın ağzına kusulduğunu söylemiş miydim? Üstelik kendisinin eskiden kilolu olduğu birden fazla kez belirtiliyor -konudan tamamen alakasız olarak. Tabii bunların özellikle mi yapıldığını bilemeyeceğiz ama böyle göndermeler vardı ise keşke ortaya çıkarılsaymış. O zaman daha ilginç bir film olabilirmiş belki.
Oyunculara gelirsek, başrolde benim kendisini Big Fish'ten tanıdığım Alison Lohman oynuyor. Fedakar sevgili olarak da After.life'ta yine bunun tıpkısının aynısından bir türde rolde gördüğümüz Justin Long var. Benim asıl değinmek istediğim Ganush rolündeki Lorna Raver hanımefendi. Ganush her ekrana zıpladığında bir iğrençlik bir creepylik olacağı zaten belliydi. Kendisi de tipiyle bu sahnelere o kadar yardımcı oldu ki iblis Lamia'lı sahneler pek bir tekdüze geldi. Ayrıca yine Ganush'un boy gösterdiği mezarlık sahneleri benim gözümde filmin en can alıcı ve en heyecan verici sahneleriydi.
Bir de özel efekt makyajlarının genellikle fena olmadığını (özellikle Ganush'unkiler bayağı gerçekçiydi) ama bilgisayarlı grafiklerin berbat mı berbat olduğunu düşünüyorum. Örnek vermek gerekirse:
Kediye değinmeden edemeyeceğim. Spoiler olmasın diye ayrıntılara girmiyorum ama çoğu kişinin bunun yüzünden Christina'nın başına gelenleri hakettiği söyleniyor. Aynı şeyleri kendileri yaşasalardı bundan kurtulmak için ne kadar etik davranacaklardı acaba? İnsanoğlu bencildir ve ölüm korkusu akıl almaz şeyler yaptırabilir. En basitinden kaçımız "bu mektubu 10 kişiye göndermezsen başına felaketler gelecek" türünde saçma sapan mesajlar almadık ki? Bunların çoğu da sevdiğimiz saydığımız insanlardan gelmedi mi? Arkadaşını kendi menfaatleri için harcamayacak herhangi biri şu dünyada çok ender bulunur açıkçası. Kendim de bir vejetaryen olarak Christina'nın yaptığını doğru bulmasam da yaşadığı korkuyu az çok anlayabiliyorum.
Drag Me to Hell, doğru düzgün bir 'lanetlenmiş' öyküsü arayanlar için pek doğru bir seçim değil. Gereksiz iğrençlikler ve bundan ileri gelen 'komik' (esprili değil, komik) sahnelerle dolu. Yine de sırf Ganush için bile seyredilebilecek, sürükleyici bir film. Tabii zamanınızı hepten boşa harcamadığınız anlamına gelmiyor bu.
Puanlamadan olmaz!
Konsept: 7 Hikaye: 3
Anlatım: 4
Karakterler: 4
Görsellik: 5
Genel: 4.51
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilTeşekkürler, psikopat teyzeyi bulmama yardımcı olduğunuz için :)
YanıtlaSilAhah Ganush mu?Hem psikopat hem iğrenç:)
Sil