Shoujo Manhwa > Shoujo Manga

Uyarayım, ben genelde mangada shoujo tercih ederim çünkü çizimleri daha güzel ve zarif olur. Bol aksiyon içeren shounen mangalar çok sıkıcı gelir bana -animelerin tam tersi olarak. Ama ikisinin de ortak bir yönü var ki iyi bir içeriğe ve konuya sahip olmaMAları.

En sık rastlanan manga klişeleri hakkında ayrı bir post hazırlamayı düşünüyorum ki bu öğelere artık o kadar çok rastladığım ve bıktığım için sanki farklı kişilerin çizimleriyle aynı hikayenin farklı versiyonlarını okuyormuş gibi geliyor bana. Bu yüzden Kore manhwalarını keşfettiğimde çok heyecanlandığımı hatırlıyorum. Onların da kendi içlerinde klişeleri var ama bunlara katlanmak Japon mangaların klişelerine oranla çok daha kolay.

Bir kere Japon shoujo-romantizm mangalarının 'genellikle' hepsinde şirin ve çaresiz bir kızcağız vardır ve yakışıklı prensimiz kendisini bu belalardan korur. Ya da kıza kötü davranıp onu daha fazla kendine aşık eder (wtf?!). Evet sadece 14 yaş altı için yazılmışa benzeyen bu hikayeler ciddi anlamda tüm endüstriyi kapsıyor. Josei manga bulmak zaten zor, hele düzgün bir şey yılda ancak bir ya da iki tane çıkıyor. Sanki Japon kızları büyüdükten ve liseyi bitirdikten sonra bir daha manga okumuyorlar. Anime ve manganın bu kadar yaygın olduğu bir kültürde belli bir yaştan sonra insanların 'geek' olmayı bırakması ne kadar kötü. Hadi bırakmıyorlar diyelim, sadece ve sadece lise hayatında geçen konulara nasıl bu kadar tahammül edebiliyorlar? Hadi diyelim yanlışlıkla daha olgun bir kadının hikayesini kaleme almış bir mangaka. Nasıl olsa yakışıklı prensimiz yine liseli bir genç olacak ve okurların hayallerini süsleyecek. Bırakın yahu!

Manhwaları bu yüzden seviyorum, içlerinde daha olgun işler çıkabiliyor. Ergen yaş kitlesine hitap eden komedi ağırlıklı bir manhwada bile oradan buradan şirinlikler sevimlilikler ve dünyada eşi benzeri asla bulunmayacak türde yakışıklı ve popüler şovaleyeler içermiyor. Daha ciddi ve gerçekçi olabiliyor. Hayır sonuçta fantastik edebiyatta bile karakterlerde, konunun gidişatında çizilen dünyanın kurallarına göre bir gerçekçilik beklersiniz değil mi? Benim sıradan bir romantizm mangasında bu gerçekçiliği beklemem çok mu?

Kore tv dramalarının da kendince saçmalıkları ve klişeleri var, tamam. Manhwalarında da durum aynı ama en azından Japon mangalarından farklı olarak daha aklı başında, ayakları yere basan, güçlü kadın karakterler var. Yakışıklı prensimiz yine çok popüler ve şu en sevilen gıcık tiplerden de olsa kızımızın bu arkadaşın peşinden koşturmak dışında başka meşguliyetleri oluyor. Kahramanlarımızın geçmişleri hep 'dramatik' olsa da bir şekilde bununla başetmeyi becerebiliyorlar. Başlarına bela açsalar da sızlanmıyorlar, her seferinde beyaz atlı prensten yardım beklemiyorlar.

Evet feminist olduğumu bayağı belli ettim sanırım. O zaman 'benim için' en kaliteli örneklerinden bazı manhwaları sayayım.


Saver: Bir zamanlar bu manhwayla yatıp kalkıyordum. İngilizce çevirilerini okuduktan sonra Raw scanlarına geçtim ki daha sonra araya okul girdi vs derken bir de baktım Saver çoktan sonlanmış, bütün ciltleri çevrilmiş bile! Sonunun biraz aceleye geldiğini düşünenler de var ve kafamızdaki milyonlarca soruyu cevapsız bırakıyorsa yazara gerçekten küfür edeceğim! Yok ya kıyamam, bize bu kadar eğlenceli bir manhwa verdiği için kendisine saygım sonsuz.

Saver'ın beni büyüleyen tarafı tabii ki ilk önce çizimleri oldu. Figürler çok ayrıntılı ve neredeyse hatasız. Ana karakterimiz Ley ise soğuk mu soğuk bir kızımız ama aynı zamanda ne kadar güçlü ve akıllı olduğunu gördükçe büyük hayranlık uyandırıyor. Yani mangalardaki fazlaca salak, korunmaya muhtaç, her daim çocuk gibi davranan, hatalarından ders çıkarmayan saçma sapan kızlardan çok farklı. Ley böyle olmadığı için kendisini hep erkek sanıyorlar, bu yüzden de manhwa gender-bender öğeleri taşıyor. Aynı zamanda fantastik türde olduğunu belirteyim, kusturucu derecede romantizm içermiyor.

Sonuna kadar okuyup bitirince ayrıca bir post hazırlayacağım için konusundan bahsetmeyeceğim burada.


The Flowers of Evil: Aşk-nefret ilişkisi yaşadığım bir manhwadır bu. Konuya, çizimlere, konsepte, atmosfere bayılsam da bir yerlerde gördüğüm spoiler yüzünden hikayenin gidişatından pek memnun kalmadım (ne de olsa yazarın tek amacı beni memnun etmek ya). Bu yüzden ortalarında okumayı bıraktım. Ama tekrar baştan başlayıp bu sefer sonuna kadar götürmeyi düşünüyorum. Sadece ilüstrasyonların içinde kendimi kaybetmek için bile değer... EDİT: Okudum ve yazdım. Link.

Uyarmayı da bir borç bilirim, FoE ensest içerikli hatta sadece buna yoğunlaşmış bir hiyakeden oluşuyor. Bu yüzden herkese göre değil. Benim özellikle ilgimi çektiği için istediğim olmayınca kızıyorum işte (spoiler yok burada yanlış anlaşılmasın)... Neyse, çizimleri güzel demiş miydim?


The Bride of the Water God: Bir başka çizimleri şahane olan, fantastik mi supernatural mı hangi türde olduğunu pek kestiremediğim, minik ayrıntılarıyla bizi döven bir manhwa bu. Aslında çok fazla bir malzeme olmasa da 100 küsür bölümü var ve hala devam ediyor. Genellikle romantizm öğelerin çoğunlukta olmasına rağmen Uzakdoğu gelenekleri ve Tanrılarının yaşamını içerdiği için oldukça ilginç sayılabilir. Hikaye ise kuraklık çeken bir köyün bu lanetten kurtulmak için inanışa göre burada yaşayan en güzel kızın Su Tanrısı Habaek'e kurban edilişi ve Habaek'in bu kızı öldürmek yerine kendi dünyasına götürmesi ile başlıyor. Bu ölümlü kızcağızın Tanrıların arasındaki mücadelesi anlatılıyor. Biraz durağan bir gidişatı var ki bazılarımızı sıkabilir. Yine de Uzakdoğu kültürüne ve inanışlarına meraklı olanlar için gerek çizimler gerek tasvirler oldukça ilgi çekici. Hakkında yazdığım uzuun yazıyı okumak isteyenler buraya baksın.


Japonları severim, onların mangalarını çok genellediğim için kendimi suçlu hissediyorum ve bu yüzden kaliteli olan mangalardan da koyarak kendimi affettirmeye çalışıyorum.

Skip Beat: Skip Beat fanı olduğumu bu blogu bir kere okuyan biri bile anlayabilir. Minimum Japon klişesiyle, kendi ayaklarının üzerinde durmaya çalışan kindar olduğu kadar iyi kalpli de olan ve diğer shoujo karakterlerine hiç benzemeyen Kyoko'muzun hikayesini anlatıyor. Neredeyse 200. bölüme geldi hala biteceğe benzemiyor, bir on yıl daha SB ile birlikteyiz anlaşılan. Manga ile ilgili diğer yazılarım şurada.


Beast Master: Sadece iki ciltten oluşmasına rağmen okuduğum en tatlı, en iç ısıtıcı, en depresyondan çıkarıcı, en pms dönemlerine iyi gelen mangalardan biridir. Korkunç ve vahşi görünümünün altında şeker gibi bir insan yatan Leo Aoi ve onu herkesten iyi anlayan arkadaşı Yuiko'nun hikayesini anlatıyor. Çok sevdiğim Kyousuke Motomi sensei'nin bana göre en güzel işlerinden olsa da diğer hikayelerini de tekrar tekrar okuduğumu söylemeden geçemeyeceğim. En popüler mangası Dengeki Daisy benim en az sevdiğim hikayesidir çünkü kendisinin birkaç cildi geçmeyen mangalarda daha başarılı olduğunu düşünüyorum. Yine de Sensei ne yazsa okuruz!


Kuragehime: Her bölümünde mutlaka beni kahkahalarla güldüren ve lise hayatı içermeyen ender mangalardan. Modayı çok seven ve hobisi kız kılığına girmek olan Kuranosuke'nin bir grup işsiz güçsüz otaku ile olan arkadaşlığı anlatılıyor. Tipler o kadar uçlarda olmasına rağmen yine de kendimden bir şeyler buluyorum onlarda. Ayrıca hepsinin kendi içinde farkedemedikleri yetenekleri var ve Kuranosuke sayesinde bunları keşfediyorlar. Mükemmel bir josei - komedi birleşimi, hikaye ne kadar çocuksu olursa olsun...


Hakkını verelim, manhwalardan daha olgun işler çıkabiliyor da olsa Japon mangaları da güzel. Seçici olmak her zaman iyidir. Ne cevherlerle karşılaşıyor insan, hakettiği ilgiyi göremeyen. Blog ne güne duruyor! Önüme çıkan cevherleri paylaşmak için elbette.

Yorumlar

  1. Çok pardon yanlış yazdım :) aynen copy-paste :)
    Selamlar! Hiç manhwa denemedim, saver çok başarılı görülüyor onunla başlayayım o halde. Bu aralar Yaoi takıldım ben de daha çok, en son Junjo Romantica 'yı okudum. İlginç buldum açıkcası. Tavsiye ederim. Ayrıca Skip beat candır :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam:] Junjou Romantica'nın namını duydum ama ben shounen ai - shoujo ai türleriyle pek ilgilenmiyorum. Umarım Saver'ı seversin ki fantastik tür ile ilgileniyorsan beğenmemen mümkün değil.

      Skip Beat! <3

      Sil

Yorum Gönder