Cosplay Animal

Bundan sonra böyle, smut takılacağım evet. En azından shoujo mangaların saçmalıklarıyla uğraşmak, esas kızın elinin esas oğlanın eline yanlışlıkla değmesiyle sonuçlanan kızarmalar ve utanmalar silsilesini göz devirerek izlemek zorunda kalmıyoruz. Ha böyle klişe olanlar da var tabii ama smut, yani hafiften erotizm içeren mangalarda çok nadir görüyoruz bunu. En azından biraz daha gerçekçiler. Hele hele josei türünde ise liseli ergenlerin daha 14 yaşında yetişkin bir kadın ya da erkek gibi davranmaya çalışırken aslında bir çocuk gibi hareket etmeleri yerine olgun insanların nispeten seviyeli ilişkilerini izlemek/okumak çok daha keyifli oluyor.

Cosplay Animal, iki arada bir derede kalmış bir smut türü. Yani başrolümüz Rika, yetişkin denebilecek (ben 23 yaşındayken bile yetişkin hissetmiyorum ama Japon fantezisinde 19 yaş oldukça olgun sayılıyor) bir karakter olmasına rağmen liseli bir 'çocuk'la çıkmaya başlıyor. Tabii bir de kendisinin üniforma -ya da cosplay diyelim- fetişi yüzünden ister istemez liseli Hajime'ye bağlanması çok normal. Yani çıtır bir manita yapmış olgun kadın klişesi az da olsa görülebiliyor bu mangada. Bana göre 2 yaş fark bir HİÇ olmasına rağmen hadi neyse diyelim. Ama Kimi Wa Pet gibi karakterlerin arasında bariz yaş farkı olan olgun bir manga değil bu; tersine olaylar genellikle lisede gelişiyor ve araya komedi de katınca haliyle bu mangayı 'shoujo' kategorisine koymak farz oluyor. Smut ve shoujo tehlikeli bir birleşimdir, hele bir de aşk-üçgeni de içeriyorsa... Olgun bir iş beklemek imkansız.
Aşk üçgeni görünce arkama bakmadan kaçacağıma dair yemin etmiştim bir zamanlar. Üçüncü tipler genelde her zaman daha sempatik, daha sevilesi olurlar. Esas kızımızın da esas oğlanın piçliklerine rağmen gözü başkasını görmez. Haliyle hikayenin sonunda nurtopu gibi karşılıksız hisleriyle kalbi kırık, boynu bükük kalmış ve aslında başına gelenleri hiç de haketmeyen bir karekterimiz olur. Bu arkadaşa ya sevimsiz başka birini yamarlar ya da forever alone bir şekilde acılarıyla yaşamaya terkedilirler. İşte bu görüntü benim içimi o kadar acıtır ki sanki birinin uydurduğu kıytırık bir kurgu değilmiş gibi, sanki gerçekmiş gibi üzülürüm. Geceleri uykularım kaçar. Kaç kere kafamda bu hikayelerin sonunu değiştirdim, bilinçaltıma mesajlar yolladım, sırf hatırladığımda daha fazla üzülmeyeyim diye...

Saptım konudan YİNE. Neyse işte, bu aşk üçgenindeki tipler alıştığımız klişelerden biraz daha farklı. Esas oğlan Hajime, gayet sempatik, Rika'ya pek değer veren, onu asla üzmemeye çalışan (el üstünde tutmak deniyor bizim buralarda) çok cici, çok tatlı bir arkadaşımız. Hani normalde bu tarz karakterler hep üçüncü kişi olur ya, bu sefer tam tersi. Çiftimiz çok uyumlular, aralarındaki sinerji mükemmel!
Ama mutlaka bir şekilde bir yerden pörtleyivermesi, yazılmamış bir shoujo manga kuralı olan piç karakterimiz burada Hajime'nin en yakın arkadaşı Arata Itou olarak karşımıza çıkıyor. Ciddi anlamda entrikalar çevirmemesi benim için büyük bir artı oldu açıkçası. Bu yüzden kendisine piç demeye pek içim elvermiyor. O da aslında karşılıksız sevgisi yüzünden kendini zaman zaman tutamayan sıradan biri aslında. Bence onun gibi gıcık bir tip için fazla bile erdemli davrandı. Her zamanki gibi burada da fanlar pek karizmatik, soğuk ve ağzından hep negatif sözcükler çıkan Arata'yı daha çok seviyorlar. SPOILER- Çoğu kişi manganın sonunda Rika, Arata'ya yönelmeyip Hajime ile ilişkisine devam etti diye şikayet ediyor - SPOILER END. Tabii ki 14 ciltlik manganın henüz daha 5 cildi çevrilmiş olduğu için Raw okumayı bilmeyen bizler için sadece bir söylentiden ibaret.

Peki ben Hajime'yi çok sevdiğim halde neden Arata'yı destekliyorum? Çünkü mangaka'nın kendisine çektirdiği işkenceleri kim görse ona acımadan edemez. Bir de benim önce yan karaktermiş gibi görünüp sonradan ana karakterliğe terfi eden tiplere karşı bir zaafım var. Esas kızın ya da oğlanın ilgilendiği kişiden vazgeçip yavaş yavaş başka birine aşık olması, hikaye olarak bana garip bir şekilde gerçekçi ve ilginç geliyor. Tabii böyle bir manga ya da kurgu bulmak bayağı, BAYAĞI zor. Eh, sanırım hikayenin en başından beri "fated lovers" ya da "ilk görüşte aşk" klişesi kullanılmazsa o işin tutması imkansız oluyor. İzleyiciler / okuyucular bunu istiyor anlaşılan. Çünkü birine sırılsıklam aşık olduysan sana ne çektirirse çektirsin asla ondan vazgeçmemelisin. Çünkü aşk böyle salak bir şey işte ve insanlar bu mazoşistliği izlemeyi çok seviyor. Çünkü başka birine aşık olmak, gıcığın tekine kendini zorla kabul ettirmeye and içmiş tiplerin bulunduğu hikayelere nazaran en az romantik olanıdır, en 'duygusuz'udur. Hayır aslında, sadece gerçekçi. Ve doğru yazarlar tarafından kurgulandığında en klişe-sever genç kızlarımızın bile kalbini eritip "ayy canım çok tatlılar yaaağ" efekti bile verdirebilir.
Mangaya dönecek olursak, smut ve cosplay severler için (her ne kadar cosplay kısmının çok harcandığını düşünsem de) eğlencelik bir hikaye. Her daim lisede geçmesinden ve tüm karakterlerin yaşının pek küçük olmasından dolayı olgun bir manga beklenmemek lazım. Sevgilisiyle tesadüfen aynı okula düşme, gizli ilişkinin hiçbir şekilde öğrenilmemesi gibi klişeleri de bolca. Hikayeye seksist demek istemesem de kadın yan karakter gibi bir eksikliği de var. Gerçekçi erotik öğeler içermesine rağmen aynı zamanda bünyesinde gerçekçi olamayacak derecede saf ve dürüst karakterler bulunduran, dramatik entrikalardan bıkmış manga severler için gayet sürükleyici olabilir yine de. Tabii türünün romantizm olduğunu ve sosyal mesajlar vermeyip politika falan içermediğini, sanatsal kaygılar gütmediğini de belirtmeden geçmeyeyim.

Puanlamadan olmaz!
Konsept: 6
Hikaye: 5
Anlatım: 6
Karakterler: 5
Çizim: 4

Genel: 5.55

Yorumlar