Orange Marmalade

"Yine mi vampir?" dedim, "Off, ergenler artık bu vampir hikayelerinden bıkmadılar mı?" dedim, "Ahah hem de vejetaryen!" dedim ve bir de baktım ki 40. bölüme gelmişim. Üstelik bir de takip ediyorum ben bunu yahu, merak ediyorum sonraki bölümünü falan...

Orange Mermalade, adının neden bu olduğunu merak ettiğim, modern bir vampir hikayesi. Asla insan kanı içmeme rejimleri bana Twilight'ı hatılatmıyor değil. Ama yazarımız bunun bir romantizm olduğunun farkında, gereksiz özentiliklerde bulunup çok karanlık bir hava yaratmaya çalışıp sıçıp batırmıyor. Drama yine var tabii ki, ama daha çok kızımızın vampir olmasına değil de diğerlerinden farklı diye toplum içinde barınamamasına odaklanıyor. Yani aslında bu pencereden bakıp kızımızın bir tür hastalığı olduğunu varsayarsak (mesela aids) çok daha anlamlı bir hikayeye dönüşebiliyor. İnsanların bir etiket yüzünden ne kadar ön yargılı ve ne kadar zalim davrandıklarını görmek gerçekten üzüntü verici olabiliyor. Kızımız Baek Ma Ri'nin bu kadar soğuk olması ve herkesi kendinden uzak tutmasına hak vermeden edemiyorsunuz. Tabii yazarın amacının bu tarz sorunlara değinmek olduğunu sanmıyorum o başka.
Upps! Birileri çok acıkmış.
Hikaye, vampir kızımız Ma Ri'nin  pek yakışıklı ve pek popüler (evet, hiç şaşırmadık) Jae Min'e 'yanlışlıkla' saldırmasıyla başlıyor. Tabii Jae Min bunu saldırmak olarak değil de kendisinin çekiciliğine karşı koyamayan bir kızın ona askıntılık yapması olarak algılıyor. Ma Ri bu olayı unutmaya çalışsa da aynı okula gittikleri için Jae Min ile sık sık karşılaşıp kendisinden bir açıklama istendiği için rahatı bozuluyor. Çünkü kızımız çocukluğunda yaşadığı tramvalar yüzünden kendini insanlardan ve tüm sosyal aktivitelerden izole etmiş, sevimsiz bir tip. Ne kadar yakışıklı olursa olsun bir erkek tarafından rahatsız edilmek istemiyor. Aslında burada Ma Ri'yi kendime biraz benzetmeden edemedim. Onun kadar kaba değilim ve birlikte vakit geçirmeyi sevdiğim insanlarla karşılaşırsam onlarla arkadaş olmayı isterim (o kadar da olsun, kız vampir diye böyle olmuş, ya senin sorunun nedir dostum?!) Ma Ri ise sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer ekolünü takip ederek bir daha aynı şeyleri yaşamamak için kimseyle gerekmediği sürece konuşmuyor, ailesi ve onun vampir olduğunu bilen kişiler haricinde kimseyle iletişimde bulunmuyor. Ama sonuçta onu böyle de kabul edecek birilerinin çıkabileceğini unutuyor.
Onlara ne kadar nazlı, soğuk ve kaba davransa da müzik klübünden birkaç iyi arkadaş ediniyor ve onlarla olmaktan mutlu oluyor. Ama Ma Ri her daim tedirgin, güvensiz. Sırf bu yüzden ağız tadıyla eğlenemiyor bile. Jae Min ile ise yelkenler bu kadar çabuk suya inmiyor. Onunla beraber olmak istese de, ondan etkilenip hoşlanmaya başlasa bile kendini dizginliyor. Kendine yalan söylediği gibi ona da yalanlar söylüyor ve Jae Min her atağa geçtiğinde onu reddediyor -hem de bayağı sert şekillerde. Zavallıya "koktuğunu" bile söylüyor. Çocuğun bu kadar ısrarcı olması ve kızımızın peşinden koşması da ayrı bir hayret edilesi durum. Ancak shoujo tarzı kızlara hitap eden hikayelerde olur böyle şeyler tabii. Tüm manhwayı şu kareyle özetleyebiliriz aslında:
Bir de Kore/Japon okullarında okumadığım için kendimi şanslı hissettiğim karikatürize edilmiş bullying sahneleri var ki bunun kibar Asyalı kardeşlerimizde nasıl bir trend haline geldiği de ayrı bir merak konusu oluşturuyor. Tabii ki sırf yakışıklı diye okulun popüler çocuğuna nasıl Tanrı muamelesi edildiğini, ne kadar kaba davranırsa davransın kızlarımızın gözünde 'cool'luğunu kaybetmemeyi becermesi de feminist damarıma basmadı değil. Yine de yazarın alttan alttan bu yeni 'akım'lara gönderme yaptığını düşünerek kendimi rahatlatmaya çalışıyorum.
Dramatize edilen konuları fazlaca uzatılmış bulsam da hikayenin sürükleyiciliğini etkileyen en önemli unsurlardan biri sayesinde çok da gözümüze çarpmıyor. Evet, gayet komik bir manhwa bu. Yer yer çok güldüğümü itiraf ediyorum. Özellikle Ma Ri'nin küçük kardeşinin maceraları ayrı bir sevimli. Kendisi vejetaryen olmaya henüz alışamamış.
Orange Marmalade, daha önce bahsettiğim Annarasumanara gibi bir webtoon. Yani internetten haftalık olarak yayınlanan, kendine has çizim tarzları bulunan, çizgi roman-manga birleşimi bir tür. Bu bakımdan benim gibi sabırsız insanların bunları takip etmesi çok daha kolay oluyor haliyle. Hatta ben yine de ayda bir kontrol ediyorum ki bir kerede birden çok bölüm okumanın hazzına varabileyim. Hoş, OM bitene kadar okumasam da olur çünkü bölümler hızla ilerlemesine rağmen pek bir değişiklik ya da gelişme olduğu söylenemez. Burada hemen minicik bir spoiler vereyim. Sanırım Jae Min, Ma Ri'nin vampir olduğunu öğrenince sonlanacak bu manhwa çünkü öğrendikten sonra kızımızı kabul etmeyecek ya da anlayış göstermeyecek olsa hikayenin süresini uzatacağı için yazar şimdiye kadar bu kartı çoktan kullanmış olurdu. Ama Ma Ri'nin paranoyaklık derecesindeki keşfedilme ve reddedilme korkusu zamanla hafiflese bile ya bunların aralarını açmak isteyen bir takım insanlar olaya müdahale ediyor ya da ufak bir ayrıntı yüzünden Ma Ri'nin tedirginlikleri tekrar başlıyor. Yani aynı konuyu tekrar tekrar pişirip önümüze koyuyor yazar. Ben de bunun ne kadar süreceğini merak etmiyor değilim. Belli bir süre sonra hepimiz "aa yetti bee" deyip isyan bayrağını çekeceğiz ister istemez. Bir yandan da Jae Min'in ailesi hakkında bir takım soru işaretleri ve neden bu kadar "tatlı" koktuğunu anlamamız için de en az 20-30 bölüm geçecek sanırım. Hani bir yerden başlasa keşke, illa ki bitmesi gerekmiyor.
Sevgili Jae Min, sana Türkçemizin zengin deyimlerinden bir örnek sunmak isterim: Büyük lokma ye, büyük söz söyleme. 
Klişesiz, özgün bir konu ve hikaye arayanlar için ne kadar uygun bir manhwa olur bilemiyorum. Ama -bir yere kadar- sürükleyici olduğu kesin ve her sayfanın renkli olması da güzel bir değişiklik. Yakışıklı vejetaryen vampir yerine bu sefer de güzel  vejetaryen bir vampirimiz var ki saçmasapan şirin, masum ve başbelası taklidi yapmaya gerek duymadığı için bence klişeleri daha katlanılabilir kılıyor. Hiçbir derinliği olmayan fakat eğlenceli sayılabilecek, kafa yormayan bir şeyler okumak isteyenler Orange Marmalade'i bir incemeliler.

Puanlamadan olmaz!
Konsept: 5 
Hikaye: 5
Anlatım: 6
Karakterler: 6 
Çizim: 6 

Genel: 6.23

Yorumlar

  1. Ahaha bunu daha ilk ing.e çevrilmeye başladığı dönem takip ediyordum ben de. İlk başlığı gördükten sonra nasıl vampir hikayesi çıktığını anlayamamıştım XD Yanlış manhwa'yı mı okuyorum olmuştum hatta. Ama ben de ilginçtir ki beğenmiştim. Sonra da unuttum ama günceline ulaştığımda kaldı öyle :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değil mi ya bu kadar alakasız başlık mı olur=D Zaten vampir yerine başka bir şey olsaymış daha bir şeye benzermiş bıktık artık yahu. Ama çok salakça da olsa beğenilmeyecek gibi değil zaten, ilginç bir şekilde sürükleyici...

      Bence devam etmen bir şey değiştirmez hala aynı muhabbet dönüyor heheh

      Sil

Yorum Gönder