Cherries Fight

Ne zamandır manga postu yazmıyormuşum yalnız. Tabii okumayınca yorumlayacak malzeme de olmuyor... Eskiden okuduklarımın çoğunu da hatırlamıyorum ki; Myanimelist'te unutmamak için o pek özenle etiketlerini yapıştırdığım mangaların hepsi hayal gibi geliyor şimdi. En kötüsü de hala okumaya devam ettiklerimi hatırlamıyorum ben, yeni bölümler gelince "konu neydi", "bu kimdi şimdi" soruları havada uçuşuyor. Üstelik hafızam da çok zayıf sayılmaz!

Neyse beynimin gizemlerini kendim bile çözemiyorum ki burada anlatıp gereksiz yere postu işgal edeyim. Cherries Fight birkaç yıl önce başladığım, geçenlerde de bitirdiğim, 4 hikayeden oluşan bir one-shot serisi. Evet 3 yıldır 2 bölüm daha okuyayım diye bekledim, bir sorun mu var? Açıkçası çoğu kişi bu kısa hikayeleri ciddiye almasa da, daha önce de dediğim gibi, uzatılıp uzatılıp aynı klişe konuların önümüze konulduğu, drama seviyesinin fantastik derecede gerçekçiliğini yitirdiği hikayelere dönüşmüyorlar en azından. Üstelik genelde konuları da ilginç olur çünkü geleceği düşünme kaygısı olmaz yazarın. Bu bakımdan hep one-shotları diğerlerinden keyifli bulmuşumdur.

Cherries Fight, bu bağlamda dünkü gecemi bayram ettirdi. Kapağında ciddi ve pek bir dramatik shoujo manga gibi görünmesine bakmayın, aslında bayağı bayağı bir komedi mangası bu. Ha shoujo kısmı çok doğru tabii, romantik falan. Ama işte burada manganın diğerlerinden farkını görüyoruz. Karakterler o kadar sempatik, o kadar sevimli ki hepsini çok seviyoruz. Bu mükemmel oldukları anlamına gelmiyor, gayet de gerçekçi portreler çizilmiş. Komedi unsurunu desteklemesi için biraz abartı unsuru olacak tabii. Özellikle erkek karakterler o alıştığımız karizma abidesi, tapılası ve yürürken asla tökezlemeyen (ve bana sorarsanız çok sinir bozucu) shoujo oğlanlarından farklılar. İşte senin lisede hoşlandığın çocuk nasıldı bunlar da öyle işte. Gayet ulaşılabilir (?), gayet insancıl, sümüklü kızımıza neden aşık olduğunu sorgulayacağımız bir şeyleri yok.

Tamam hikayelerden kısaca bahsedip bitiriyorum. 

1. Cherries Fight
Dört hikayenin içinden en çok sevdiğim bu ilki oldu. Hatta sonradan sıçıp batıracağını biliyor olsaydım bile yine de devam etsin isterdim. Konu itibariyle de klişe olmasına rağmen okumayı çok sevdiğim o sarhoş olduktan sonra yaşanan tek gecelik ilişki + artık görüşülmeyen çocukluk kankası teması birleşince benim için über eğlenceli bir hikaye oldu. Sesli güldüm.

2. The Fastidious Princess and the "Mature" Prince
Burada güzel olduğu için erkeklerin peşinden koştuğu, ama saf olduğu için kolay kandırılan, bir türlü aradığını bulamamış bir kızcağız var anakarakter olaraktan. Minyon, pek şirin de bir oğlanımız var; çok iyi niyetli sayılmasa da kızın götünü toplamaya çalışıyor en azından. İkisi de çok şirinler, çok eğlenceliler.

 3. Masukon's Older Sister
Eskiden gangster takılmış, ama liseye başlayınca hayatına yeni bir sayfa açıp o işlerden elini eteğini çekmiş, insanlarla arkadaşlık kurmaya çalışsa da çekingenliğinden yalnız kalan bir kızımızın maceraları (aman macera dediysem yanlış anlama, one-shot bu sonuçta) anlatılıyor bu bölümde de. Hafiften Yankee-kun to Megane-chan titreşimleri alsam da fena değildi. Yine de en az sevdiğim hikaye oldu.

4. The Secret Incompetent Fencer
Kendo klübünün başkanı kızımız biraz fazla disiplinli olduğundan tüm üyelerini kaybeder, mozişist bir arkadaşımız dışında. İkisinin arasındaki sado-mazo ilişki azıcık salakçaydı. Suratımda gerizekalı bir sırıtışla okudum tüm bölümü. Yine sevimlilik fışkıyor her yerden.

Özetle, okuyunca insanın içini ısıtan, sevindirik yapan, depresyondan çıkaran bir manga. Üstelik yanlış hatırlamıyorsam bazı bölümlerde bir shoujo kuralı olan "ilan-ı aşk ve hemen sonrasında gelmesi gereken öpüşme sahnesi" bile yoktu (her ne hikmetse ben bu mangaya smut ararken denk geldim, nasıl yani). Romantizmi hissetmemiz, karakterlerin ilişkilerinden keyif almamız için bunlara gerek bile olmadığını anlayabiliyoruz. İlişkiler gayet doğal ve arkadaşçaydı. Çok da masumaneydi. Sen sevgilinle orta okulda (ve belki lisede) nasılsan öyle salakça ve doğal işte.

Niye böyle shoujo mangalara daha sık rastlamıyoruz, biri bana bunun cevabını versin lütfen. Niye bir Ituraza na Kiss (draması Mischievous Kiss) gibi itici karakterle dolu aptal bir hikaye ünlü oluyor? İnsanlar nasıl bunlardan keyif alabiliyor? Tamam, kimse bir şeyi sevmeden önce bana soracak değil, zevk meselesi sonuçta. Karışmak ne haddime? Ama içimdeki feminist hep serzenişte bulanacak, üzgünüm.

Cherries Fight'ı okumak isteyenlere buraya bakabilir. Mangaka Yasuko'nun diğer birkaç işi için buraya ve buraya gidin. Ama cidden, gitmeyin aslında. Cherries Fight kadar iyi değiller ve hayal kırıklığına uğratabilirler. Tavsiye etmem.

Puanlamadan olmaz!
Konsept: 7
Hikaye: 6
Anlatım: 7
Karakterler: 8
Çizimler: 7

Genel: 7.03

Yorumlar