Six Half

Artık bu tabu içerikli mangaları seçmekte ustalaşmış mıyım nedir, bu sefer hiç haberim olmadan karşıma çıktı ve içten içe sevindirdi. Üstelik hem josei hem smut manga ararken, ki söz konusu manga iki türe de uymuyor. Yine de ana karakterimiz henüz liseli olmasına rağmen tam anlamıyla bir shoujo da denemez. Mature türüne koyacak kadar acılar trajediler psikopatlıklar da yaşanmıyor. Garip bir şekilde kategorilendirilemeyen bir manga. Tam benim dişime göre yani.

Trafik kazasında hafızasını kaybeden Shiori'nin yeni bir hayata başlaması anlatılıyor mangada. Fakat Shiori'nin eski hayatı pek parlak sayılmaz, kız kardeşi ve arkadaşları ondan nefret ediyor, şimdiye kadar zarar ziyandan başka bir işe yaramamış sanki. Ağabeyi Aoki ona nazik ve düşünceli davranan tek kişi, onu sevdiğini söyleyen de. Bu Shiori'nin pes etmemesi için yetiyor, önceden yaptığı hataları düzeltmeye çalışıyor, daha iyi bir insan olmak için çabalıyor.

Açıkçası Shiori konusunda çok ikileme düştüm. Hafızasını kaybetmeden önce hayatında kimseye kıymet vermeyen ve etrafındakileri üzmekten, kırmaktan hiç de çekinmeyen birisi olduğunu kendisi de anlıyor. Yine de şu anda çok farklı biri olmaya çabaladığını gördükçe onu sevmeden edemiyorsunuz. Farklıdan kastım, melek gibi, kusursuz, yardımsever, insancıl bir Rahibe Teresa olmuyor tabii. Çünkü karakteri hala aynı. Kendisinin ve etrafındaki çoğu kişinin de merak ettiği gibi, bazı şeyleri tekrar hatırlamaya başlaması onu hangi yönde değiştirecek bilemiyoruz. Kendi içinde bazı problemleri ve travmaları mı vardı da böyle oldu, yoksa zaten doğuştan böyle zor biri miydi de kazadan sonra maneviyatı mı değişti? Bence muhtemelen birincisi ama bu hafızasını tekrar kazanınca aynı kişi olacak diye bir mecburiyet doğurmuyor. Çünkü her şeye daha objektif bakmayı öğrendi, o anki hisleri ile şimdiki düşünceleri kesişip doğruyu bulduracak gibi. En azından ben böyle umuyorum. Tabii bu bir spoiler değil, sadece tahmin.
Shiori'de en sevdiğim şeylerden biri de tipik shoujo manga esas kızlarından biri olmayışı. Neden temcit pilavı misali bu konuyu her manga postunda istisnasız açtığımı ancak bir başka shoujo manga okuyucusu bilir. Çünkü aynı kadın karakterler, aynı erkek karakterler ve aynı konular DEFALARCA tekrarlanır hep shoujo mangalarda, tek farkları çizim olarak. Böyle daha az popüler olan mangalar da bu bakımdan farklı şeyler arayan daha olgun kitleye seslenir. Normalde ana karakterlerimiz über saf, her önüne geleni deviren ve görünüş bakımından pek parlak sayılmayan kızlardır ve her ne hikmetse yakışıklı ötesi, pek akıllı, pek sivri dilli ve multi milyoner oğlanlarımız (-lar ekine dikkat çekerim) bu sinir bozucu kızın etrafında döner, aşık olur falan, ilginç bulur. Pff...

Six Half, sadece karakterleri değil hikayesi ve anlatımıyla da diğerlerinden farklı bir manga. Ecnebiler non-cliche diyorlar. Shiori düşünebilen, doğru düzgün yürümeyi başarabilen, iyi niyet abidesi olmayan (hepimiz gibi) ve en önemlisi de her şeyi dramatize etmeyen bir karakter. Önündeki sorunları kabulleniyor ve dimdik ayakta durup bir çözüm arıyor. Yani güçlü. Japonlar kırılgan, ağlak ve ezik kızları seviyor ya, işte Shiori öyle değil.
Ağabeyi Akio ise bir başka merak unsuru. Shiori'nin ne cadı olduğunu bile bile ona hep iyi ve nazik davranıyor. Forumlarda falan şöyle bir dolaştığımda herkes sahte bulmuş Akio'yu. Ben açıkçası aileyi arada tutma sorumluluğundan dolayı çok da sahte bulmuyorum yaptıklarını. Böyle dağılmaları yüzünden kendini suçluyor, sırf bunun için fazlaca çaba harcıyor bile olabilir. Ki ilerleyen bölümlerde bunun bir anlamda doğru olduğunu görüyoruz. Yine de iyi bir doğası olduğu yadsınamaz.

Kız kardeşi Maho, hem yaşadıklarına üzüldüğüm hem de tavırlarından dolayı kızmadan edemediğim bir karakter. Anlaşılan Shiori bir zamanlar en çok onu yaralamış. Şimdi ise onun farklı bir insana dönüştüğüne inanmıyor. Yine eskiye döner diye tetikte bekliyor, hiç fire vermeden, yumuşamadan. İçlerinden en olgun ve en akıllısı.
Tabii ki bir de Mizuki faktörü var. Görümce mi denir, ne denir bunlara? Akrabalık ilişkileri konusunda bilgim sıfır. Bu kız görünüşte çok düşünceli, fedakar ve kısaca "iyi". Tabii ki bu realistik bir manga ve herhangi birinin iyilik abidesi olduğunu düşünmek saçma olur. Onun da bencil tarafları var -hem de çok fazla. Buna rağmen tam anlamıyla sinsi ve entrikacı da denemez. Yine de kendimizi esas kızımızın yerine koyduğumuz için doğal olarak Mizuki'den rahatsız oluyoruz. Hadi açık konuşalım, nefret ediyoruz, anasını alsın gitsin buradan lan istiyoruz. Bu ailenin arasına giren kara yılan olduğundan emin oluyoruz.
Shiori'nin okul hayatı ise çok eğlenceli sayılmaz. Eski (ya da "önceki hayatındaki" mı demeli) erkek arkadaşı daha hastaneden çıktığı gibi tecavüz etmeye kalkıyor kıza. Ana karakterlerden biri aslında bu ex, bu yüzden tekrar birlikte olma ihtimalleri var her daim. İlk 5 bölümde görebileceğimiz gibi (bu yüzden spoiler deme gereği duymasam da öğrenmek istemeyen bakmasın) arkadaşları onun arkasından konuşan ve sırtından bıçaklıyan türde tipler. Tabii Shiori de sütten çıkma ak kaşık gibi davranmamış onlara, hiçbir zaman gerçek dost gibi olmamışlar, öyle görünseler de. Yine de fazlaca dramatize edilmiş zorbalık sahneleri yok, insanların ne kadar güvenilmez olabileceğini gösteren sahneler haricinde, tam denge yani!

Şimdi biraz spoiler zamanı yalnız, hatta major spoiler diyeyim. Bahsetmezsem manga tanıtımının bir anlamı kalmaz benim gözümde, o kadar yani. İstemeyen bu paragrafı okumasın:
Shiori'nin Akio'ya karşı hafızasını kaybetmeden önce de bir şeyler hissettiğini farkeden tek ben değilim sanırım. Bence sırf bu yüzden Shiori evinden ve ailesinden uzaklaştı, bu yüzden -bunu demek için kendimi bayağı bir tuttum ama yeri geldi- kaşar oldu. Hepsi de Mizuki'nin suçu ve şimdi karşısında hafızasız, uysal bir Shiori görünce Akio'ya kancayı takmada hiç de geç kalmadı. Eğer bu kadar çabuk davranmamış olsaydı, biraz utansaydı (her ne kadar bu konuda Shiori'nin de suçu olsa da) belki ondan bu kadar nefret etmiyor olabilirdim. Üstelik şu anda çeviriler geride olsa da önümüzdeki bölümlerde (6. cilt sanırım) hala Akio ile Mizuki'nin birlikte olduğu söyleniyor, üstüne üstlük ilişkilerini daha da sağlamlaştırarak. Öğrendiğim zaman mangayı bırakmayı bile düşündüm ama böyleleri de her zaman denk gelmiyor ki! Akio x Shiori'yi destekliyorum ben, evet ve kimisi bunu iğrenç ve ahlaksız buluyor. Shiori'nun gözünde Akio'nun bir ağabey değil de daha yeni tanıştığı bir yabancı olmasını bırak, beraber büyüdüğünü hatırlayarak onu sevse ne olur ki? Arada sırada verilen Akio'nun evlatlık olduğu ipuçlarını bırak, gerçekten kan bağları olsa ne olur ki? (Güncelleme: evet kan bağları yok). Bırak işte yahu sevmenin nesi ahlaksızca? Shiori'ye neredeyse tecavüz eden eski erkek arkadaşla barışmaları mı daha uygun ve ahlaklı olan? Yine de olayın herkesin ilgisini çekmemesi ya da okumaya değer bulmaması da çok normal, saygı duyuyorum. Ben de yaoi türünü çok tercih etmiyorum mesela. Bu yüzden spoilerları okuduysanız ve bu fikir hoşunuza gitmediyse, Six Half'a başlamayın.
Yine fazlasıyla uzun bir manga postu yazdığım için ağlıyorum. Az ve öz konuşan kıymetlidir hep, farkındayım. Ben de bunun dengesini hiç kuramadım ne yazık ki; gerçek hayatımda (?) fazla az, blogda fazla çok.

Aynı şeyleri okumaktan bezmiş ve sırf bu yüzden shoujo mangalardan soğumuş biz çaresizler için yazılan, romantizm ve drama unsurlarını abartmadan kullanan "gerçekçi" bir manga bu ve kafasında fıstık yerine beyin bulunan bir esas kız isteyenlere gözüm kapalı öneririm Six Half'i. Ben yine de josei etiketi altında yayınlayacağım postu. Yeni bölümler çevrildikçe de objektif mobjektif dinlemeden puanı düşürme potansiyelim var, sırf çok sevdiğim ve her şey benim istediğim gibi gitsin istediğim için.

Okumak isteyenler buraya tıklasın.

Puanlamadan olmaz!
Konsept: 7
Hikaye: 7
Anlatım: 9
Karakterler: 8
Çizimler: 6

Genel: 8,55

Yorumlar