Yine, Yeniden, Kişisel Zırvalamalar

İstatikleri baz alırsak, blogun en çok okunan yazıları kişisel havada takıldıklarımmış ilginç bir şekilde. Niye okuyonuz olm benim sıkıcı hayatımı? Bak ne güzel eğlenceli anime manga başlıklarımız var sürüyle, onlara bak?

Yaklaşık beş yıldır falan hayatımda sevgili kavramı olmaksızın gezmemin, bana forever alone ezikliğini yaşattığını düşünmedim değil zaman zaman. Şimdi ise "eeöhh yeter bea" diye siktiri çekmiş bulunup hayatımının sonuna kadar hiç-evlenmemiş-teyze tadında yaşayacağımı tahmin ediyorum, çok muhtemel mahalllenin 'crazy cat lady'si olarak.
Ya midesiz olup sorgulamadan düzene ayak uyduracaksın ya da bir şekilde yenileceksin işte. "Nasıl oluyor da bu kadar sahte ve yapay ilişkilerde insanlar romantizmden, sevgiden falan bahsediyorlar" sorunsalı sadece hayalperestler için bir anlam ifade eder. Muhtemelen işinde ve kariyerinde başarılı, güçlü insanlar ise "ne alabilirim" diye düşünür. Fazla duygusallığa yer yok. Zira beyaz atlı prens olmadığı gibi bu arkadaşın sahte versiyonuna talep bile yok. Ha filmlerde falan izleriz böyle sevindirik olarak. Ama o kadar film filmdir ki, bitiş  sahnesinden sonra yönetmenin ismi belirdiği anda unuturuz zaten. Hadi unutmadık diyelim, moralimiz bozulunca falan izleriz, facebook'ta favori filmlerimiz sekmesinde gururla paylaşırız falan. Karakterlerin ve ortamlarının, betimlemelerinin, tümüyle gerçek yaşamı ve İNSANLARI baz aldığını tamamen unuturuz. Tamamiyle kurmaca olduğu için sanki bizleri değil de uzaylıları anlatıyormuş muamelesi ederiz. Ha tabii Hollywood gibi dünyadan kopuk farklı bir boyut da yok değil.

Geçen benden sadece birkaç yaş büyük bir tanıdıkla konuşurken hayatımın diyaloğunu yaşadım.

-...İşte biz de ismini koymaya karar verdik artık sevgiliyiz yani.
- Ama o kadar görüşüyormuşsunuz, zaten kendiliğinden gelişmez mi?
- Yok ya kaç yıldır uzaktan da olsa tanıyoruz birbirimizi, artık yeter.
- İşte zaten aranızda bir şeyler varmış?
- Eğer ismi konmasa o da başka biriyle görüşmeye başlayacaktı.
- Ama birbirinizden hoşlanıyorsanız niye yapsın ki?
- Tabii o da boşa vakit kaybetmek istemez.
- Ama ama !?
- Ben de istemem yani eğer bir şey olmayacaksa niye bu kadar kasayım görüşmeye.
- Hııı tamam anladım ben.

Benim anladığım, bu kişiyi, normalde görüşmeye tenezzül etmeyeceğin kişiyi, "seviyeli birliktelik" adına hayatının merkezi yapabiliyorsun. Yeni nesil ilişkiler tamamen bu felsefeye dayalı.

Hayatın gerçeği bu işte. Kadınlar için şöyle gelişiyor: tipine bakayım, eh gideri var, anlaşabiliyoruz, hadi bakalım gitsin gideceği yere kadar. Alternatif senaryo ise, parası var evleneyim ben bunla. Erkekler için de şöyle gelişiyor: Tipim var param var, o zaman en güzelini talep etmeye de hakkım var; ne kadar sığ, çekilmez ve itici olursa olsun. Alternatif senaryo: ben çirkinim ve orta gelirliyim, karşımdaki de nefes aldığına göre bir şekilde yatağa atmaya çabalayalım bakalım hadi hayırlısı.

Çok kategorize ettim, etiketledim, farkındayım yani. Ama istisnalar kaideyi bozmaz. Siz farklıysanız üstünüze alınmayın.

Benim şansıma hep "sana çok aşığım hadi şunun adını koyalım - ha zaman mı istiyorsun - peki tanıştırayım - bu da benim yeni sevgilim"ciler denk geldi. Ciddi anlamda hiçbirinden etkilenmediğim için sazan gibi atlayamadım, yapamadım işte. Ama zamanla severim diye de hiç de kestirip atmadım. O çok aşık tipler için bu belirsizlik yeterli değil. Ya ne yapacaktı, senin kendisine alışman için birkaç ay falan bekleyecek miydi? Hem de adını koymadan? Üzgünüm ama sen ne sanıyorsun kendini? Dışarıda senin türünden binlercesi var onu 'hemen' kabul edecek. Hoşçakal.

Aşk; şarkılar, filmler, romanlarda en çok kullanılan temadır. İşte sizin yücelttiğiniz aşk bu tatlım. Ya ne olacağıdı Duygu allasen?

Yorumlar

  1. ahah ben de finallerden sonra kedili teyze olacağıımla ilgili bir post yapmayı düşünüyordum. o kadar haklısın ki. en azından mükemmel güzellikteki şarkıları filmleri olur ya neden olmasın tribinde ilişki yaşadığın insanlara harcamayacaksın. eh bu da bir kazançtır tabi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hepsi yalan onların. Hepsi mükemmel yazarlar, hayal güçleri çok geniş. Budur:D Ha iyi ki varlar, arada güzel zaman geçiriyoruz sayelerinde, kendi iğrenç hayatlarımızdan uzaklaşıp. Off ne depresif konuştuk ha... Neyse senin postu da bekliyoruz o zaman:]

      Sil
  2. -izninle bu güzel yazıdan sebeplenerek ben de bir kaç düşüncemi dile getirmek istiyorum.
    -a lütfen buyur.
    -teşekkür ederim.
    (hayır, yalnızlığa değinmeyeceğim. kendi kendime konuşuyorum diye yalnız olduğumu mu sandın "Duygu allasen?"

    ilişkilerdeki beklentiler, satranç hamleleri, emek verme durumu bana çok materyalist geliyor. biri için emek vermek nedir? ayrılma sürecinde ona çok emek verdim ayrılamıyorum diyorlar bu konuya hiç girmeyeceğim. ama neden bir insana öylece aşık olamıyoruz? neden tüm hayatımız "o" olacakken tüm hayatımız "geleceğimiz ne olura" dönüyor?

    bir kadın/erkek bir erkeği/kadını sever. sevdiği için sever. üstünden gömleğini çıkar, altından arabasını al, evini yak vs. hala sever gerçekten seviyorsa. ya da benim aradığım böyle sevmesi. yeminlen yakın bir gelecekte arabam ya da evim olamayacağından değil. gömleğim var ama :P

    şimdilerde ilişkileri konuya realist yaklaşan babamın dilinden tanımlamak gerekirse: "Oğlum ne yapacaksın? Parayla saadet olmaz, parasız hiç olmaz." Bu söze "sıs" diyen bir kadın varsa tanışabiliriz :)

    kaçıp kendimizi dağlara mı vursak? napsak? alışkanlık mı desem? ne desem? tıkılıp kalmışız burada.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O materyalizm hep vardı, para denen şey icat olduğundan beri. İnsanoğlunun bencilliği işte, konforu için çok da sevmediği biriyle mutsuz olmaya razı. Sistem de biraz bunu dayatıyor gerçi. Babanın o sözünü çerçeveletip assan yeridir.

      Ama dediğin gibi birini seviyorsan nasıl engelleyebilirsin? Asıl sorun, insanların sevecek birini bulamaması galiba. Sadece "ilişki"leri olsun istiyorlar, yalnız olmamak. Bu arada onları kabul edecek en uygun adayları arıyorlar işte. Hafiften bir iş görüşmesi tadında böyle. Kriterlerine uygun değil mi? Ya da o seni uygun bulmadı mı? Sorun değil bir dahaki sefere daha iyilerini bulursun artık hıh. İş bu sahteliğe hatta yer yer pişkinliğe nasıl geliyor bilmiyorum. Biz mi safız neyiz gerçekten anlamıyorum. Muhtemelen sen daha iyi anlıyorsundur bilirkişi olarak tabii.

      Sil
    2. şu yukarıdaki yazı açısından düşünürsek bilirkişi olmak pek iyi bir şey olmasa gerek. tamam bilirkişi deyince bir an gururum okşanıyor:) ama insan yaşadıkça bilmeyen kişiye dönüşüyor. bu yaşıma kadar öğrendiğim bir şey varsa o da yaşamadan ahkam kesmenin daha kolay olduğu.

      aslında konuyu neden bu kadar dağıttım bilmiyorum. demek ki konuşasım varmış. yazında en çok hoşuma giden ve asıl konuşmak istediğim şey insanların sadece ilişkilerinin olmasını istediğine değinmem. buna kesinlikle katılıyorum. dediğin gibi yalnız olmamak adına yapıyorlar. ama bana biri varken yalnız olmak biri yokken yalnız olmaktan daha zor geliyor. onlar beceriyor. nasıl bu sahteliğe ulaşıyorlar ben de bilmiyorum. ama herkes hayatta en üstü istemiyor sanırım. ya da bunun için savaşmıyor. hatta belki de elindekiyle yetinmeyi öğreniyor. bilemiyorum.

      Sil
    3. Hayatta en üstü istemiyor olsalar bu tiplerin çoğu kariyer diye yırtınanlardan çıkmazdı. Ya da gözüne kestirdiklerinden bu kadar çabuk vazgeçip önündeki maçlara bakmazdı. Ama dediğin yine de en mantıklı açıklama, hiç olmamasındansa elimizdekilerle yetinelim düşüncesi herhalde. Bir sevgilisi olduğunu garantiye alsın da. Şişme bebek bile olabilir(öyle bir film vardı ehe)ama o zaman insanlara da gösterip hava atamazsın. Zihniyet bu yani. Sonra da aşk hakkındaki pek anlamlı sözlere bakıp iç geçiriyorlar, ben çok gördüm geçirdim dercesine kafa sallıyorlar, buruk bir gülümseme falan. Komik yani.

      Eğitimli ve seçici tayfa bunu yapıyorsa uzun saçlı erkeğe bile laf atan abazan tayfa ne yapsın yani?

      Dağıt konuyu nolcek ya burda monolog yapmak çok sıkıcı:D

      Sil
    4. sen böyle güzel mevzulara değindikçe merak etme monolog yaptırtmam sana :) güzel yazılardan muhabbet açmak benim de hoşuma gidiyor. ama her şey de bir yere kadar. başka yorumların önünü tıkamayayım. o yüzden bir sonraki yazında görüşmek dileğiyle :)

      Sil
    5. Eheh her zaman bekleriz:]

      Sil

Yorum Gönder