Karanlığın Sol Eli - Ursula K. Le Guin

Şurada yazdığım mim postunda Karanlığın Sol Eli'nde nasıl ilerleyemediğimi ve muhtemelen yarım bırakacağımdan bahsetmiştim, kardeşi Yerdeniz Büyücüsü ile aynı kadere terkederek. Ama azmettim ve bitirdim sonunda oh. Buraya yazmamın sebebi ise yorumlamak değil, düzgün bir şey yazabileceğimi sanmıyorum çünkü. Daha birikimli okuyucular eminim çok daha iyi yorumlamışlardır, yorumlayacaklardır. Yine de kendisine laflar hazırladım ve blog da iç dökmekten başka bir işe yaramıyor zaten.

Ursula K. Le Guin çok saygıdeğer bir fantezi yazarımız elbette. Hatta bu tür söz konusu olunca akla gelen ilk isimlerden biri. Peki ben niye okumasını zor buluyorum bu hanımın yazdıklarını? Bir türlü sarmıyor, içine çekemiyor. Daha önce fantastik roman okumuş ve bu tarz sorunlarla karşılaşmamış, o zamanlarki genç yaşına rağmen Yüzüklerin Efendisi'nde bile bu kadar zorlanmamış biri olarak kendime güvenimi alaşağı etmek zorunda mıydın? Sorun sende değil bende Ursula, biliyorum, herkes seni çok sevdiğine göre var bir şey. Aslında nedenini anlamak için süper zekalı olmaya gerek yok. Müthiş bir hayal gücü olduğu gibi eleştirileri, sosyolojik sorgulamaları, psikolojik çözümlemeleri kadının entellektüel zekasını zaten ortaya koyuyor.

Yaklaşık 80-100 sayfayı, yani neredeyse 3'te birini zar zor okuyarak geldikten sonra birden sarmaya başladı kitap. Elbette hala okuması zordu, cümleleri yavaş yavaş, ayrıntılara dikkat ederek okumam gerekti sonuna kadar. Ama özellikle son çeyreğinde artık ihtiyatı elden bırakıp hızlandım. En sevdiğim yerler buralarıdır, özellikle dağlarda geçen yolculuk.

Hikaye, bütün halkının androjen/çift cinsiyetli olduğu bir gezegende geçiyor. Çok ilginç bir ayrıntı olması sayesinde kitaba ilgim zaman zaman körüklendi. Üstelik çok soğuk bir gezegen burası, al bir bonus daha (bu kişisel tercihlere göre bir eksi olabilir). Kumsalda ya da çölde geçmesine tercih ederim. Burada soğuk hava şartlarına uyum sağlamak için yaratılan icatlara ve yaşam tarzına hayran kalmamak mümkün değil. Yazar ayrıntıları öyle güzel düşünmüş ki kesinlikle bir kurgu okumuyoruz, Genli Ai'nin Gethen gezegenindeki maceraları kitaba aktarılmış da onu okuyoruz yani, bir kadının uydurmaları olmasına imkan yok bence. Gethenlilerin tasvirleri (hatta 'l' harfini 'r' diye okumaları da dahil) bana bizim Uzakdoğuluları anımsattı. Hatta androjen dedikçe ben şu saçları pek modern kesimli ve makyajsız çıkmayan K-pop idollerini hayal etmeden edemedim.

Beni en zorlayan şey, hiç mi hiç anlamadığım politik oyunlar içermesi ve bu tamamen yabancı dünyanın farklılıklarını açıklamadan önümüze koymaları. Ah o yabancı terimler! Kitabı bitirdim ama hala bazılarını bilmiyorum! Mesela 'kemmering' gibi önemli ve sık kullanılan bir terimi ancak kitabın ortalarında tam olarak anladım. 'Şifgretor'u ise daha beter, ancak bitişine çeyrek kala. Nasıl salak hissettirdi bu kitap beni...

Yalnız hikayeyle ilgili bir şikayetlerim var, yazarımızın dehası ilgili kesinlikle değil. Niye ölüm olmak zorunda? Kim olduğunu söylemediğim sürece spoiler olmayacak, çok ani gerçekleşiyor zaten. Ama yetişkin kitabı olduğunu en baştan belli ettin işte, kimse sana masal kitabı lay lay lom muamelesi yapmıyor zaten. Sırf bizleri mutsuz etmek için yapılan bir hareket olduğundan hiç şüphem yok.

Karanlığın Sol Eli, dahice yazılmış, ayrıntılarıyla bizi döven, hem fantastik hem bilim kurgu türlerine gönül vermiş kişilerin seveceği bir kitap. Ama benim kadar salak olmayanların da olan biten her şeyi iyice sindirmesi için sakin kafada okuması gerekiyor, çerezlik kategorisine kesinlikle girmiyor. Le Guin'i bir daha tercih eder miyim bilinmez ama yarım bırakmadığım için mutluyum!

Yorumlar

  1. Upsss Kadının okumayı düşündüğüm iki kitabı!!! :D Ahaha kesinlikle yakın zamanda okumayacağım o halde ve bundan sonra kendine gelmek için bir Kralkatili Güncesi'ne bakmalısın :P Önokumasına bak en azından *-*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ya bilmiyorum herkes benim kadar zorlanmayabilir, okuyunca ay ne abartmış bu kız da yaae diyebilirsin bence:D Çünkü başka herkes bu kadını cilt cilt okuyor valla... Kralkatili Güncesi aklımda zaten;]

      Sil
    2. Fantastik kitapların o başları sıkıcı kısmı Zaman Çarkı'nda da vardı. Ekim'de başladım, baktım beynim algılamıyor Ocak'a sallayıp birkaç gün üst üste okuyarak bitirdim. Bu yüzden şu an hiç almayı düşünmeyeyim. Aynı şekilde hissedecekmişim gibi geliyor ve henüz o modda değilim :D İyi ki yazmışsın bence tanıtımını.

      Sil
    3. Anladım, bazen insanın kafası kaldırmıyor garanti kolay ve eğlenceli bir şeyler okumak istiyor. Ben de aynen o moddayım şu anda:D hatta direkt romantik komedi ve sitcomlarla takılıyorum kitap okumaya bile üşenerek.

      Sil
  2. Ben de yeni başlayacağım umarım hemen okur bitiririm. Bitiremeyince dert oluyo içime :))

    YanıtlaSil

Yorum Gönder