The Lords of Salem (2012)

Rob Zombie'nin daha önceki filmlerini izlemedim, tarzını hiç bilmiyorum. Ama Lords of Salem fragmanı ciddi bir potansiyel barındırıyordu. Cadılar, satanik ayinler, lanetler falan, hep benim dişime göre şeyler bunlar. Bu arada agnostikim, merak eden varsa. Ha günümüzde dinsiz olmak 'sataniz' olmaktan daha kötü bir şey tabii. Sanırım senden daha güçlü bir varlığa inanırsan, bu ne olursa olsun bir nebze kabul görebiliyor. Putperestlik ve Ateizm'den bu yüzden mi nefret ediliyor acaba? "Pis atayizler sallandıralım bunları" söylemlerini bir Hristiyan için tekrarlayanlar nispeten daha azdır.

Din muhabbeti yapmayacağım tabii yazının geri kalanında.

Rob Zombie başrolde karısı Sheri Moon Zombie'yi oynatmış. Kendisinin fotoğraflarını incelediğimde filmde çizilen portreden çok daha farklı olduğunu gördüm. Bayağı bildiğin Paris Hilton havası var kadında. Neyse rockçılar bunları seviyor, mutlu olsun arkadaşlar deyip geçiyorum. Filmde rastalı bohem bir radyo DJ'ini canlandırıyor. Tabii kilit nokta, hikayenin Salem'de geçmesi. Cadılar gelir ve intikam alırlar. Yalnız uyarayım, cadı deyince güzel gotik kızlar canlandırmayın kafanızda. Epey gotik temalı bir film olsa da en fazla black metalci çirkin adamlar falan var. Başrol dışında tüm cast çirkin ve en azından bu, inandırıcılığa katkıda bulunuyor.
Filmin inandırıcı olmasını engelleyen şey cadılar ve yaratıklar değil. Vizyonlar ve halisünasyonlar hiç değil. Hikaye. Olm Rob, bir senaristle falan anlaşaydın bari napmışın lan? Hiçbir şey anlamadım. Tamam, korku filmlerinin ortak özelliğidir bu. Ama bu filmde hepten sinir bozucu hale gelmiş. Üstelik koca filmi bir önceki paragrafta iki cümleyle falan özetledim ben. Adamın amacı 2 saatlik bir video klip miydi yani? Vallahi öyle olmuş biraz.

Özellikle bitişe yaklaşınca sanatsal özelliği daha çok ortaya çıkıyor filmin. Etkileyici bir sahne geldiği anda beynimizin mantık yürütmesine engel olmaya çalışırsak müthiş bir keyif alıyoruz. Özellikle kasvetli ortamlar, gotik atmosfer, creepy öğeler vs sevenler için bayram adeta. Gore fazla kullanmadan da şeytanlı meytanlı katilli evilli bir film yapılabiliyormuş demek. Set tasarımını kim yaptıysa sanatsal yaratıcılığı ve estetik gözü gerçekten takdir edilmeli. Kamera açıları, kadrajlar, renk seçimleri... Herşey nefis. Bir sürü sembol kullanılmış, göndermeler yapılmış -özellikle başka korku filmlerine. Bir de keçiye doydum (yanlış kelime seçtim sanki) ben bu filmde. Kimsenin dinine laf etmek istemem ama Satanistler ya dışarıdan biraz komik görünüyorsunuz, kusura bakmayın:/ Keşke vegan olup keçiyi rahat bıraksanız. Bir kuzu kadar sevmem, inatçı hayvandır ama tüyleri falan var, sevimli yani.

Müziklere değinilmesi gerekiyorsa değineceğiz elbette. Eski Marilyn Manson üyesi John 5 yapmış soundtrack'ini. Jump-scare seslerinden ibaret değil film, farklı enstrümanlarla hikayenin creepy atmosferine uyan şahane şeyler hazırlamış arkadaş. Na bak tema parça da bu. Seni bilmem ama ben sevdim söylemesi ayıp. Ayrıca Velvet Underground'u da bol bol duyduk. Opera sahnesi keza, yazın uzun kollu giymediğin için diken diken olan tüylerini gözlemleyebilirsin.
Filmin izlenmesi gereken sahnelerini bir araya getirip gerisini kırpsam 15 dakikalık bir video oluşturabilirim. Rob Zombie bir albüm yapsa, 4 single çıkarsa ve bunlara klip çekse, 15 dakikalık bu videoyu da bunlarda kullansa çok daha mantıklı bir iş yapmış olurdu. Yine de haksızlık etmek istemem, sinematografisine alkış mutlaka gerekiyor. Mantığımı iptal ederek keyifle izlediğim tek film değildi.

Puanlamadan olmaz!
Konsept: 6
Hikaye: 3
Anlatım: 8
Karakterler: 3
Görsellik: 8

Genel: 6.03

Yorumlar

  1. O bebeği görünce ödüm patladı yeminle :D Tek başıma hayatta izleyemem ben bunu ^__^ Marilyn Monson'ı da severim ya, şarkıları güzel oluyor, diğer üyeleri sevecek miyim bakalım? ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eheh evet görsel bakımdan biraz ürpertici bir film ama çok da korkunç sayılmaz.

      Sil

Yorum Gönder