Himitsu no Ai-chan

Ay başa lönk diye koyduğum koca görsel yanlış bir seçim olmadı umarım. Sonuçta muhafazakar bir ülkeyiz ve bazı okuyucular utanabilir sıkılabilir ne bileyim. O yüzden SMUT WARNING diyerek görevimi yapayım ben, aşağıda öyle müstehcen şeyler yok ama olsun. Hoş, daha önce Yuki Yoshihara mangalarına özel bir post da yaptıydım gerçi şurada -ki kendisi piyasadaki hentai türüne girmekten paçayı zor kurtarmış en azgın mangaları yapıyor. Himitsu no Ai-chan da erotikli bir manga ama Yoshihara-sensei'ninkilerin yanında pek masum kalır tabii. Hatta bu manga bayağı bildiğin lisede geçen SHOUJO türünde. Yine de yaşlanmanın getirdiği geri kafalılıkla çocukların eline neden böyle şeyler verdiklerini sorgulamadan edemiyorum. Japonya gibi tutucu bir milletin bu çelişkili rahatlığı beni öldürecek bir gün.

Aiko, ecnebilerin tomboy, bizim erkek fatma dediğimiz türden bir kızımız. Bunun bir de rakibi var Leo mu Reo mu bilinmez (L harfini söylemedikleri için böyle karışıklık çıktığını varsayıyorum). Birbiriyle kavga ederek geçinen tipik çiftler olacakları baştan belli. Bir gün Aiko'nun ağabeyi maid cafe'sinde çalıştırıyor bunu eleman azlığından dolayı. Bir peruk, azıcık makyaj ve hizmetçi (hmm maid demeye devam edelim en iyisi) kostümüyle Aiko'nun ne kadar değiştiğini, güzelleştiğini farkediyorlar. Sonra Leo tesadüfe bak ki bunların kafeye geliyor ve olaylar gelişiyor.

Hikaye olarak Kaichou wa Maid-sama'ya ne kadar benziyor değil mi? Bence bariz bir 'esinlenme' var. Onun biraz daha erotiği diyelim. Karakterler bile benziyor aslında. Leo'nun tipi Usui'ye benzediği gibi tavırları vs de benziyor. Aiko da Misaki'ye benzetilmeye çalışılmış ama kızı şirin yapmak adına Misaki'nin o inatçı ve sert tavırları törpülenmiş. Ayrıca Aiko'nun maid hali ile sıradan hali arasında çok daha büyük fark var.

Hikayenin, gidişat olarak Maid-sama ile bir benzerliği yok. Hatta shoujo klişesi dolu. Ya gerçekten, mangayı uzatmak adına "önce X'i, sonra da Y'yi kıskandıracak kişi ya da kişiler" dışında bir konu bulunamıyor mu? Yeminle bıktım ya, başka konu bulamayanları çizim yeteneği ne kadar iyi olursa olsun manga endüstrisine almasınlar. Konsepti sevenler oluyordur belki ama hani minimumda tutsak? Çeşitlilik arttıkça "kıskandırma ve aşk üçgeni" klişelerini tercih edenler de azalacak, bak beni dinle endüstri sana diyorum.

Herşeye rağmen, bu 'araya giren üçüncü-dördüncü kişiler' sinir bozuculuğunu telafi edebiliyor mangaka. Bir kere Leo'nun nispeten düzgün karakteri sağolsun bir işe yarıyor. Allam çok şükür tecavüz mecavüz yok. Çünkü shoujo mangaların içinde birazcık cinsellik varsa tecavüzle başlar, yine iğrenç bir klişe. Hayır Japon devletinin bir komplosu, beyin yıkama aracı falan olmasından şüphe ediyorum bazen; genç kızları küçük yaştan tecavüze alıştırmaya çalışmak istiyorlar herhalde. Neden kadın yazarlar kendi elleriyle tecavüz gibi tiksindirici bir eylemi romantikmiş gibi göstermeye çalışır başka türlü kafam almıyor çünkü. Evet, bir komplo olmalı.

Bu mangada Leo, Aiko'yu hiçbir şeye zorlamadı, sertlik maçoluk falan yapmadı -şimdilik. Ay çok şükür! Üçüncü kişiler, çiftimizin birbirine olan güveni sayesinde sinir bozucu yanlış anlaşılmalar yaratmadı. Kızın kalbi bunun çevresinde dönen, artık nesine aşık olduklarını bilemediğim erkeklere kaymadı. Leo bu güzel oğlanlara sinirlense de Aiko'yu gereksiz yere kırmadı; hatta 7/24 cool görünen kasıntı shoujo manga oğlanlarının aksine kaşı gözü yamuldu sinirlenince böyle. Yeri geldi utandı, kızardı. Hayır shoujo mangaların olmazsa olmazıdır o saçma sapan kızarmalar ama genelde esas oğlan çok cool olduğu için asla kızarmaz, hatta mümkünse mimik yapmaz. Ama leo utandı diye karizmasından birşey kaybetti mi? Hayır. Off romantizm abartılacaksa böyle abartılsın işte ya amaaan.

Himitsu no Ai-chan'ı bütün saçma klişelerine rağmen görmezden gelerek takip edebilirdim. Ama beni rahatsız eden ve maalesef çok önemsediğim bir unsur var ki o da çizimler. Aslında çizimlere kötü demek haksızlık olur. Mesela bir Leo'yu tek başına incelersek, proporsiyonlar doğru, hareketleri rahat ve azıcık çok gelişmiş güzel liseli oğlanı çok net yansıtıyor. Hatta casual saç modelini çok sevdim, aynı şekilde Aiko'nun punk saçı her manga ana karakterinde bulunabilecek türde değil. Ama bu noktadan sonra, Aiko'da işler değişiyor. Kızımız ilkokula giden bir ÇOCUK gibi çizilmiş, evet. Aslında tek başına iken o da fena değil, sevimli bir tip, yer yer One Piece çizimine varacak karikatürizasyonlarla. Ama mangaka'nın tarzı buysa HERKESİN bu tarzda çizilmiş olması lazım, Leo da dahil. Benim gözlerim bu çifti yan yana görünce 'bir genç adamın bir kız çocuğuyla oynaşması' olarak algılıyor ister istemez. Çoğu zaman Aiko'nun boyu Leo'nun beline falan geliyor. Çift olarak hiç yakışmıyorlar bu yüzden. Yazar erotik sahneleri gayet romantik ve duygusal anlatıyor ama tipler böyle olduktan sonra havaya nasıl girelim...

Ağustos 2013 itibariyle henüz 17 bölümü İngilizce'ye çevrilse de 40. bölüme kadar raw'ları dolaşıyor etrafta. Bir shoujo olarak klişelerini görmezden gelebileceğimiz, bir smut olarak da pek romantik ve sevimli sahneler bulabileceğimiz bir manga bu. Çizimleri rahatsız etmiyorsa denenebilir.

Puanlamadan olmaz!

Konsept: 6
Hikaye: 4
Anlatım: 6
Karakterler: 6
Çizim: 6

Genel: 5.89