Skip Beat Bölüm 205

Eveet, daha 2 post önce 204. bölümü yazmışım, şimdi de 205'e nasıl geliverdik hemen? Skip Beat aylık yayınlanan, beklemekten bizi dellendiren bir manga ama çeviriler tamamen rastgele çıkıyor. Misal, geçen ayki bölümün çevirisi neredeyse 4 hafta sonra çıkarken bu ayki bölüm 1 haftada çıkıverdi. Gerçi geçen bölümünün aksine bu bölümün çevirilerini beklemek için kasmayıp kafama göre post hazırlayacaktım ama madem bu ay erkenciyiz, benim de bayramdan sonraki 2. seyahatim ertelendi, bu fırsatı değerlendireyim dedim.
Bu bölüm pek diyalog vs içermediği için, çeviriyi okumak da bizler için pek bir şey değiştirmediği için bu sefer hikayeyle ilgili pek ayrıntıya girmiyorum. Dediğim gibi zaten çeviriyi beklemeden post yapmayı planlamıştım en başta. Yine de İngilizce ile arası iyi olmayanlar arkadaşların merak ettiği spesifik bir diyalog varsa çeviririm tabii.

Ren'in nasıl denizden öylecene çıkverdiğini, denizin ortasında ne aradığını öğrendik bu bölümde, çok da güzel oldu. Kendini doğanın içine bırakması o kadar sevimli, o kadar tatlıydı ki! O içindeki huzuru hissedebiliyorsunuz. Ayrıca bu sahnelerin çizimleri de çok keyifliydi. Arka planları genelde mangakaların asistanları çizer. Nakamura-sensei ne kadarına müdahale etti bilemiyorum fakat bütün o berrak su efektleri, deniz canlılarının tasvirleri, ayrıntıları vs her şey pek ustaca olmuş. Ayrıca Kuon kılığındaki Ren'in (aslında 'Ren maskesini çıkarmış Kuon' sıfatı daha uygun ama neyse) o çocuksu naifliğini görmek nostalji yarattı ister istemez. Açık renk saç ve göz Ren'i en az 5 yaş küçük gösteriyor sanki. Ama yaydığı o 'özel' aura genç (ve yaşlı) bağyanları çekmeye hep devam edecek sanırım. Yabancıların çok olduğu bir yerde bile Japon kızlarımızın gözümüzden kaçmaz sarışın Kuon, kaçamaz. Bu yüzden Rusça konuşarak insanlarla sosyalleşmekten kurtulup kuytu deniz köşelerine gitmek zorunda kalmasını az çok anlıyorum.

Ren'in neden şu anda Guam sokaklarında Kuon kılığında dolaştığına dair bilgimiz sadece 'Cain'in sert imajının fazla şüphe çekmesi'. Fakat bu daha çok neden Cain Heel kılığında dolaşmadığının cevabı sanki. Saç renginin açılması vs için başka bir neden gerekiyor. Bu da -tamamen tahmin ediyorum- Ren'in pasaport sorunundan kaynaklanıyor. Kuon Hizuri kimliğiyle uçuyorsa elbette pasaportundaki kişinin 'kılığına' bürünmesi gerek. Taa ailesi için kaydettiği kamera kaydından beri ilk defa yetişkin Kuon'u görüyoruz, üstelik kişiliğinin şu son zamanlarda zaptedemediği karanlık tarafını değil, daha naif ve sevimli tarafını görüyoruz.

Kuon'dan konu açılmışken geçen bölümün en başında Kyouko'ya ait olduğunu sandığım sözler konusunda tekrar düşündüm. O adamdan eskisi kadar nefret etmediğini ve onun varlığına tahammül etmeye başlayacağını umduğunu söylüyordu. Ama kim kimden nefret ediyor? Sözlerin sahibinin Ren olduğundan şüphe ediliyordu hep, bu yüzden güvendiğim İngilizce çevirmenlerin çevirisini beklemiştim. Fakat nefret edilen kişinin Shou olduğunu düşündüğüm için "ondan eskisi gibi nefret etmiyorum" deyince Kyouko'nun konuştuğunu sanarak asrın hatasını yaptım sanıyorum. Çünkü bahsedilen "o adam" Shou değil de Kuon ise, bu sözleri söyleyen de Ren ise taşlar yerine oturuyor. Ren, Kuon'dan nefret ettiği için oyunculuğunda problemlerle karşılaşmıştı. Lory Başgan'ın dediği gibi, önce içinde o nefret ettiği diğer benliğini olduğu gibi kabul etmesi gerekiyordu. Eğer bölümün başındaki bu sözler Ren'e aitse, içindeki Kuon'u yavaş yavaş kabullendiğini, ona tahammül etmeye başladığını görmüş oluyoruz. Kyouko'nun durup dururken Shou'dan bahsetmesi saçma çünkü uzun zamandır görünmüyor ve bu arc bitene kadar da görünmeyecek gibi (umarım).
Huzurlu ve keyifli sahnelerden sonra Ren'in Kyouko'ya pis pis bakarak arkasını dönüvermesi pek olmadı tabii. Hepimiz hayal kırıklığına uğradık mı? E uğradık. Sanıyorum Kyouko ona Corn diyerek seslenince kimliğinin açığa kavuşmasından korktuğu için böyle davrandı. Kyouko'nun tanıdığı kişi Ren olsaydı belki sarı saçı için bir bahane bulurdu ha? Ya da o seslenene kadar Kuon kılığında olduğunu unutmuştu, kim bilir. Kyouko'yu tersleyerek gereksiz açıklamalardan kaçınması mantıklı bir hareket tabii. Ama Corn, Kyoukocuk için özel bir insan ve tabii ki böyle bir tepki karşısında üzülmesi çok normal. Tamamen tanıdı Corn'u çünkü, ufak bir şüphe falan değil. Yeşil gözlerinin ışıkta kızıl kahveye dönmesine kadar tanıdı. Ha tabii karşısındakini peri masallarından bir karakter sanıyor zavallım o başka. Yine de geçmişindeki oğlanla olan bağlantıyı sağlam bir şekilde kurduğu için Ren olduğunu farkettiğinde kafası karışacak. Tabii gözünün ışıktaki yansıması gibi küçük şeylere konsantre olmasından onun Ren olması gibi çok belli bir gerçeği henüz anlayamadı. Ama yani, git sen bu kadar samimi olduğun birisini -ki daha önce sadece proporsiyonlarından tanımayı becermişti- sırf saç ve göz rengi değişik diye tanıma. PES. O sırada Kuon olmasına o kadar taktı ki Ren ihtimali aklından bile geçmiyor ki benzerliklerini karşılaştırsın, analiz etsin tabii. Ama ufak bir gülümseme ya da jestte, hele hele Ren sesini değiştirmeden kullanırsa yanlışlıkla, Kyouko'nun jeton düşebilir. DÜŞMELİ. Hatta bu sefer voodoo bebekleri için ezberlediği vücut proporsiyonları değil daha özel bir şey sayesinde tanısa biz fanlar için mükemmel bir yem olmaz mı? Mesela bir dokunuşla falan tanısa, romantik romantik. Ay ne saçma şey demem şahsen.
Terslenince Kyouko kendisinin tanınmadığını düşündü tabii, çünkü hiçbir özelliği çocukluğunun aynı değil. Burada çocukluğundan beri hayatında nelerin değiştiğini, kendisinin ne kadar değiştiğini farkediyor Kyouko. Yeni hayatını düşününce Ren de geliyor aklına ve bu gözle görülür bir şekilde rahatlatıyor, sakinleştiriyor Kyouko'yu.

Ren sesini kullanmayıp The Little Marmaid konseptinden gidiyor gibi görünüyor şimdilik. Kuma da "sen Kyouko-chan olabilir misin?" diye yazması bu oyunu devam ettireceğini gösteriyor. Aman dikkat diyelim. Bir sonraki bölümde Kyouko hemen Ren olmasından şüphelenecek mi bilemiyorum, anlaşılan 1-2 bölümlük bir şey değil bu, bayağı bayağı yeni bir arc'a başladık. Uzun zamandır Dark konseptiyle giden arc isimleri şimdi Technicolor Paradise'a dönüştü. Güzel çelişki ha? Karanlık günlerden Guam'ın muhteşem güzelliği sayesinde renkli günlere mi dönüş yapıyoruz mesajını veriyor Nakamura sensei?

Bir de meşhur 'anne'den bahsediliyor bu bölümde. Kyouko zaten Ren'e olan hisleri yüzünden Japonya'dan kaçmak istediğini söyleyip daha pasaportu bile olmadığını düşününce üzülmüştü geçen bölümlerde -197. bölümdeydi galiba. Eh, bu sefer ciddi anlamda iş için yurtdışına gitmesi gerekiyor ve kendisi 18 yaşından küçük olduğu için ebeveyninin onayına ihtiyacı var tabii ki. O da bütün gerekli belgeleri annesine yollamış ve imza işini böyle halletmiş. Lory, konu annesi olunca Kyoko'nun hassasiyeti olduğu için endişeleniyor. Her ne kadar Kyouko kısaca, gülerek geçiştirse de Lory'nin endişesi ve konunun üzerinde durması bunun devamının geleceğinin göstergesi. Şu an için annenin ortaya çıkması için hiçbir sebep yok, ne de olsa kızını umursamıyor. Fakat bir gün bal gibi ortaya çıkacak, artık en az 50 bölüm sonra mı olur ne zaman olur bilemeyiz, bu arc'ta olmayacak belli ki. Şimdilik Kyouko'nun annesine adresini açık ettiğini bilmemiz yeter sanıyorum.

Sonraki bölümde ne olur peki? Ren'in sohbeti çok uzatmamasını salık veriyorum yoksa Kyouko'nun Kuon'u görmesinden oluşan şok geçtiği zaman gözündeki perde de kalkıp Ren'le benzerliklerini farketmeye başlayacaktır. Acaba Kyouko'nun hayatı hakkında sorar mı? Kyouko da Ren'den bahseder mi? Bahsetse ne güzel olur. Ama isim vermeden hayatında biri olduğunu söylerse Kyoukocuk Ren triplerine hazırlıklı olsun. Eh, sanırım böyle olacak gibi, ne de henüz Ren'e olan hislerinin onun tarafından öğrenilmiş olmaması gerekiyor. Yani biz öğrensin isteriz ama Nakamura-sensei yapmaz gibi. Bu yüzden Ren'i biraz daha kıskançlıkla sınayacak galiba. Belki de konusu açılmaz kim bilir? Belki Jelly Ren'i arar ve telefon çalar, peri-mermaid büyüsü kalkıverir? Teoriler, teoriler...

206. bölüm 20 Kasım'da yayınlanacak. Sanıyorum 34. cildin bitiş bölümüne denk geldiği için bölümün sonunda büyük bir cliffhanger bekleyebiliriz. Sanki 2 bölümdür yeterince sabırsızlanmıyormuşuz gibi.

Yorumlar

  1. Öncelikle yazı için teşekkürler. Önceki bölümlerde nefret edilme ile ilgili cümlede alt yazı olarak sho geciyordu diye hatırlıyorum ama dediğiniz gibi kuon olma ihtimali mantıklı. Kyoko reni tanımayacak gibi çünkü aklı peri ile dolu :) ren de izin vermeyecek gibi yabancı forumlarda kyoko cornun ren olduğunu anlarsa aldatildigini hissedip rene olan guvenini kaybedeceginden bahsediliyor. Ren bunu göze alamaz o yüzden uzatmadan ve kyokoyu kirmadan ayrilmayi düşünebilir. Ayrica renin denize girmeden koyduğu eşyalar bir bombada olabilir. Bakalim sonraki bölümde ren kyoko diyalogu nasil olacak. Bu arada 206ci bolum aralıkta degil kasımda yayınlanacak yanlış hatirlamiyorsam. Cepten yazdigim için bakamiyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çünkü kafamda Ekim ayını atladım Kasım ayını yaşıyor gibiyim -_-' hep bu bayram tatil seyahat vs girdiği için araya ayları karıştırdım. Hemen düzeltiyorum, Kasım olacak o evet.

      Çeviride Shou'nun adı yazmıyordu, ben "nefret" deyince hemen muhattabın Sho olduğunu sanmıştım. Fakat Ren'in Kuon'dan bahsediyor olması daha çok uyuyor duruma şu anda.
      Ren tabii ki Kyouko'yu üzmek istemez ama henüz kendisinin de Kyouko'ya bu sırrını açmaya hazır olduğunu sanmıyorum. Belki bu arc sonunda bunun da üstesinde gelip geçmişini kabullenecek. Eğer kendini güzel açıklarsa Kyouko'nun ona güveninin azalması gibi bir durum söz konusu olmaz ama kızcağız gerçeği kendi kendine öğrenirse hakikaten aldatılmış hissedebilir. Oturup konuşurlar, anlaşırlar umuyorum. Tabii onlar anlaşana kadar biz neler çekeceğiz bakalım:)

      Sil
    2. Evet yanlış hatırlamışım. Shou ismi yazmıyormuş. Bizim Ren'de pek maharetli. Şimdi de Rusça konuştuğu ortaya çıktı. :) Yabancı forumlarda anladığım kadarıyla Corn-Ren arasında konuşmada Kyoko'nun aşık olduğundan bahsedilebileceği ancak Ren'e aşık olduğunu söylemeyeceği şekilde bir diyalog geçebileceği düşünülmekte. Eğer öyle olursa Ren'in kıskanç tavırları bizi bekliyor olabilir. Ve Kyoko'da bu tavırları soğukluk olarak anlayacağından Ren'in kendisine neden kızgın olduğunu anlamaya çalışacak gibi. Ayrıca kayalıkların arasına cep telefonu koymuştu Kuon. Onun haricinde kol saatini ve cüzdanını da koymuş olabilir. Denize girmeden önce sağ kolunda saati olduğunu gördük. Girerken de yoktu. Bu eşyaları Kyoko bulursa Ren'in Kuon kimliği ortaya çıkabilir.

      Ayrıca Lory konuşurken Ren ile ilgili diyalog geçiyor. O cümleler hakkında bilgilendirir misiniz?

      Sil
    3. Rusçayı bence anne tarafından biliyor. Amerikalı olduğunu sandık ama bir düşününce etnik kökeninin açıklandığını hiç hatırlamıyorum. Güzel bir kadın diye tasvir edildiğine göre Rus olabilir;)
      Kyouko hislerinden vs bahsederse Ren'in adını kullanma ihtimali zor, bu yüzden kıskançlık olayı olacak anlaşılan. Bunların arası tekrar soğuyacaksa bize de eziyet olur yahu! Nakamura-sensei artık bu kadar tekrar etmez kendini umuyorum. Eşyaları iyi saklamıştı Ren, Kyoko kendi kendine bulamaz da telefon vs çalarsa, eğer kol saati de varsa tabii farkeder ozaman. Bu mesele nasıl hallolacak gerçekten çok belirsiz, sürpriz bir şey çıkma ihtimali yüksek. Umarım bir sonraki bölümde görürüz. Hatta bölüm sonu öyle biterse aralık ayı gelmez vallahi.

      Sil
    4. Nakamura-sensei bu belli olmaz. Umarım kıskançlık sorunu olmaz. Benim en çok merak ettiğim. Ren=Corn açığa çıkarsa Kyoko'nun vereceği tepki. Bir de yukarıda yazmış olduğum soruya cevap verir misiniz? Ayrıca Lory konuşurken Ren ile ilgili diyalog geçiyor. O cümleler hakkında bilgilendirir misiniz?

      Sil
    5. Jelly'e verdiği akılları, tembihleri hatırlayıp Ren'in kendini açık etmek zorunda kalmamasını umuyor. Eğer Ren ile Kyoko bir şekilde otelde ya da o civarda karşılaşırsa Ren tanımıyor numarası yaptığı sürece olayın büyümeyeceğini düşünüyor. Yine de endişeli. Yani çok yeni bir şey söylemiyor açıkçası, konuşma baloncuğu çok gibi görünse de içerik bu, o yüzden yazıda bahsetmemişim.

      Sil
  2. 206cı bölüm Çin rawı bugün çıktı. İngilizce özetlere göre Kyoko Corn Ren bağlantısını çözdü gibi. Ayrıca kapak fotosunda Kyoko'nun seksi pozu yetiskinlige adım attığını gosteriyor. Sanırım cornun ren olmasini çözerek peri dunyasina olan inancı biteceginden böyle yetişkin poz verilmiş olabilir. Umarim renin corn olmasindan dolayi kyoko hayal kırıklığına ugramaz.yoksa ren kyoko aşkı baslamayacak. Yeni bölüm için yazını bekleyeceğim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ben de ayrıntılı özetini buldum bir yerden ona bakıyordum şimdi. Valla bölüm olarak çok sevimli ama ne bileyim ben yine sabırsızlanmaya başladım. Yepyeni bir arc'a girdiğimiz için böyle ağır devam etmesi normal tabii. Kyouko Ren'in proporsiyonları çaktı ama sesinin Ren'e benzemesini açıkladığı gibi bunu da bir şekilde geçiştiriverir peri büyüsü yalanlarıyla belki ha? Daha oyanırız, bu kadar çabuk gelişme olmayacak gibi. Bence Kyoko'nun olayı çakması manga zamanıyla sonraki günleri bulabilir gibi geliyor, bizim zamanımızda en az 20 bölüme tekabül eder-_-' neyse umarım kehanetim çıkmaz da sonraki bölümde tatmin edici bir gelişme olur. Ama güzel bölüm tabii, sızlanmak nankörlük gibi oluyor.
      Corn ile Ren arasındaki bağlantı ortaya çıktığında Kyouko'nun kızması normal bir tepki olur, düşünsene, Corn'a çok değer verdiğini bildiği halde gerçeği ondan sakladı. Ama bir yandan sevinir gibi de geliyor. Kyouko tepkilerini öngörmesi zor bir karakter oluyor bazen, hiç bilemiyorum yazarın aklında ne var, sürpriz çıkabilir.

      Sil
  3. Sabirsizlaniyoruz artik tüm dünyada herkes Ren ve Kyoko opusmesini bekliyor. Ama mangaka milleti cildirtiyor yıl oldu 2014 hala bir öpüşme göremedik onu biraktim ufacık ilerleme bile yok :#

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nakamura'nun tarzı bu tabii, şimdi arc'ın sonuna kadar bölümlerde hiçbir şey olmuyor gibi gösterip büyük gelişmeler yaşatır ama işte o sonuna kadar sabretme kısmı tam bir işkence. Ben öpüşmelere o kadar takılmıyorum çünkü shoujo mangalarda "yanlışlıkla" öpüşme diye bir şey var hayattan soğutuyor aman aman umarım böyle bir şey olmaz SB'de. Aralarındaki bağ böyle minik minik adımlarla güçleniyor bizimkilerin, samimiyetsiz aşk itirafları ve öpüşmelerle değil de. Ama tamamen katılıyorum -2014 oldu artık manga yayınlanmaya başlayalı 10 yılı geçti yuh. Daha Kyouko çok ünlü olacak bak. Hala bir başrol almadı.

      Sil
    2. Bu gidişle bir 10 yıl daha sürecek gibi. Nakamura sonunda Ren ve Kyoko'yu evli çift yapacaksa bekleriz. Ama buraya gelene kadarbiz dayanabilecegiz mi bilemiyorum :) ayrıca öyle deme ya bir öpücük olsa iyi olmaz mi elele tutustuklarinda nasıl icimizin yağı erimisti kyoko ile birlikte :))

      Sil
    3. Yok yanlış anladın ben diğer shoujo mangalarla kıyasladım. Çoğu romantik sahneleri samimiyetsiz ve zorlama geliyor -bana göre- duygusal falan değiller. Fakat Nakamura yapınca pek güzel oluyor, mesela el ele tutuşma sahnesi dediğin gibi içimizin yağını eritmişti. O yüzden bu nadir anlar bizim için çok değerli, çok daha etkileyici. Ama bizim de sabrımız var, taşıyor T_T özellikle "oyunculuk" adı altında olmayan bu tarz bir sahneye hasretiz, katılıyorum.

      Sil
  4. "Kuon'dan konu açılmışken geçen bölümün (204) en başında Kyouko'ya ait olduğunu sandığım sözler konusunda tekrar düşündüm. O adamdan eskisi kadar nefret etmediğini ve onun varlığına tahammül etmeye başlayacağını umduğunu söylüyordu. Ama kim kimden nefret ediyor? Sözlerin sahibinin Ren olduğundan şüphe ediliyordu hep, bu yüzden güvendiğim İngilizce çevirmenlerin çevirisini beklemiştim. Fakat nefret edilen kişinin Shou olduğunu düşündüğüm için "ondan eskisi gibi nefret etmiyorum" deyince Kyouko'nun konuştuğunu sanarak asrın hatasını yaptım sanıyorum. Çünkü bahsedilen "o adam" Shou değil de Kuon ise, bu sözleri söyleyen de Ren ise taşlar yerine oturuyor. Ren, Kuon'dan nefret ettiği için oyunculuğunda problemlerle karşılaşmıştı. Lory Başgan'ın dediği gibi, önce içinde o nefret ettiği diğer benliğini olduğu gibi kabul etmesi gerekiyordu. Eğer bölümün başındaki bu sözler Ren'e aitse, içindeki Kuon'u yavaş yavaş kabullendiğini, ona tahammül etmeye başladığını görmüş oluyoruz. Kyouko'nun durup dururken Shou'dan bahsetmesi saçma çünkü uzun zamandır görünmüyor ve bu arc bitene kadar da görünmeyecek gibi (umarım)."

    206.cı bölüm yorumlarını okuduğumda çoğu kişinin seninle aynı fikire vardıklarını gördüm. Sanırım dediğin gibi bu sözler Ren'e ait. 206cı bölüm çevirilerinden sonra büyük ihtimalle belli olacak gibi. S2 çeviri çıksa da seninde detaylı postunu okusak :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet 206. bölümün sonlarında tekrarlıyor o sözü özetlerden anladığım kadarıyla. Yani 204. bölümün başında alıntı yapıldı, şimdi asıl o sahneye geldik anlaşılan. Konuyu iyi bağlamış Nakamura.

      Sil
  5. 206.cı bölüm çıktı. Yazını bekliyorum sabırsızlıkla :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu ay biraz gecikebilir maalesef, onu yazmadan önce yedekteki postları devreye sokacağım sanırım. Ama gecikmeyedebilir bilemedim:P

      Sil
    2. Skip Beat bekletilir mi ya bu bölümde çok detaylar var senin görüşlerini bekliyorum konuşmak istiyorum Türkiye de senden başka konusacak kimsem yok valla skip beati :) bekletme lütfen

      Sil
    3. Bende lukama'ya katılıyorum bekliyorum yazınızı :)

      Sil
    4. Haftasonu gibi yayınlarım herhalde. SB'i ne kadar bekletebilirim ki zaten;)

      Sil
    5. Hafta sonumu bugün çarşamba off geçmeyecek günler desene :)

      Sil
    6. Ay yok artık, bugün zaten çoktan bitti, en fazla 1-2 gün yahu!

      Sil

Yorum Gönder