L♥DK Live-Action

Kuroshitsuji'de izlemeye doyamadığım Ayame Goriki'nin bir de L-DK projesine şans vermek istedim. Ne de olsa mangasını okumaya hiç niyetim yok, 2 saatliğine katlanırım dedim. Ama cehennem azabı bu olsa gerek, 2 saat 2 gün gibi geçerek görelilik kuramını bana tekrar hatırlattı. Zaten çok yavaş bir filmdi, buradan bir e=mc² çıkarırız (<---yazar hayatında fizik görmedi, evet). Ha, dersen ki niye sonuna kadar izledin zorla mı önüne koydular, çok haklısın valla. Ama online izleme imkanı bulunmadığı gibi 3 kez yanlışlıkla altyazısız versiyonunu indirdim, işte sonra çok büyük boyutlu bir tanesine tav olmak zorunda kaldım, o da benim ilkel bilgisayarımda bir sürü problemler çıkardı falan. Kısaca, neredeyse 1 haftalık uğraşmanın sonunda 5 dakika izleyip "yok ya beğenmedm izlemiyom artık" demek kendime ve emeklerime hakaret gibi bir şey olacaktı. Ama sonuçta bütün bu zaman kayıplarının üzerine 2 saat daha eklenmiş oldu. Neyse ki bende verimsiz geçen boş zamandan bol bir şey yok, çok da üzülmedim, söz konusu paraysa üzülüyorum daha çok.

L-DK, deli gibi klişelerin sel olup aktığı bir shoujo manga hikayesi. Burada hep shoujolardan bahsediyorum zaten benim için sorun olmayacağını düşünüyorsun ama o kadar da düşmedik be kardeşim, arada güzel şeyler yapanları bulmaya çalışıyoruz biz de. Velev ki düştüysek de klişe shoujo okuma devresi olan "bu işlere başlangıç" zamanında, yani 7-8 sene önce düştük ve akıllanıp bıraktık. Velev ki bırakmadıysak da daha özel bir şeyleri bulunan, ne bileyim çizimleri güzel, karakterlerin farklı olduğu, değişik bir twisti falan bulunan projeleri seçtik.

Konuyu anlatmama gerek yok aslında, bazı anahtar sözcükler yeterli olacaktır. İlk karşılaşmaları pek hoş geçmemiş oğlan ve kız, birbirlerinden nefret ederler, YANLIŞLIKLA aynı evde yaşamaya başlarlar sadece shoujo mangalarda başa gelecek tesadüfler silsilesi falan, oğlan asla gülmez, oğlan asla mimik yapmaz, oğlanın özgüveni küçük dağları ben yarattımdır, tüm kabalığına ve suratsızlığına rağmen kızlar oğlanı çok sever ne de olsa çok romantik şeyler ve karşı cinste mutlaka aradığımız özellikler bunlar, oğlanın belalı eski sevgilisi var, bu belalı tam bir yapışkan, üzgünüm ama esas kızın da yapışkanlıkta ondan pek bir farkı yok, kız oğlanın zorbalıklarına katlanmak zorunda olmadığı halde nedense katlanır bu kısım tam bir esrar perdesi çünkü daha aşık bile olmamıştır, aşık olduktan sonra inişler çıkışlar, oğlanın başka bir adamla kıskandırılması.............. İçim şişti valla, işte bunların 2 saate yaydırıldığını düşün. Bu mangalardan özel olarak kaçınırken sarfettiğim tüm emek boşa gitti biraz.
işte kıskandırma dışında hiçbir işe yaramayan yan karakter, kızımızın hep başka yöne bakması her şeyi özetliyor sanırım
Biliyorum, sonuçta genç kızlara yönelik yapılmış şeyler, 13 yaşındakilerin daha iyisini talep etmesini beklememek lazım, amacım aşağılamak ya da küçüksemek değil -ki zaten okul/romantizm türündeki shounenlerin de kendine has gerizekalılıkları var. Ama:
1) Yetişkinlere yönelik iyi bir josei bulmak da zor çünkü artık çoğunlukla shoujo karakterlerinin yaşı silinip 15'ten 25'e çıkarılıyor, okul forması yerine döpiyes giydiriliyor. Harika josei hikayelere ara sıra denk gelinebileceği gibi çizimlerini beğenmediğim cinsiyetçi ve bol memeli seinenlerde daha çok ilginç manga çıkması içimi acıtıyor -evet romantizm türünde bile.
2) Artık gerçekten de bunları talep etmeyi bırakma zamanı gelmedi mi? Okuyucunun yaşı ne olursa olsun daha iyisini hakediyor. Bakınız bir Kimi ni Todoke vardı, gayet de popüler oldu. Liseli gençlik hezeyanları desen burada da var, sevimli aşklı unsurlar desen o da var, oğlan yine yakışıklı, kız yine saftirik işte. Bak romantizm konusunda o kadar da gerizekalı değilmiş insanlar demek ki, gayet de sevilen bir mangaydı. 13 yaşına uygun olgunlukta, ama gençlerin ANLAŞABİLDİĞİ, karşılıklı sevgi ve iletişimin önemsendiği, saç çekme gibi saçmalıkların bulunmadığı hikayeler de yapılabiliyor isteyince.

2028'de bile L-DK, Strobe Edge, Ao Haru Ride, Twilight, Fifty Shades of Grey tarzı hikayeler devam edecek sanırım, kaçış yok gibi görünüyor. Kızlar 2 gün önce tanıdıkları meymenetsiz oğlanlar için çocukluk arkadaşlarını feda etmeye (ki bilen bilir, kankanın sevgilisini bırak beğendiği adama bile bakmak büyük ayıptır, yazılı olmayan bir kuraldır, kankalık müessesine sığmaz), "efendi adam" sadece aşk kuşlarının arasını yapmak için harcanacak bir piyon olmaya (gerçi bu Sanjou-san'a pek üzülemedim, hem yaptığı pedofiliye giriyor hem de kızı kazanılacak bir mal olarak görüyor, shoujo efendi adamlarının içinde en sempatik ve aziz olanı diyemeyiz), çiftin arasını bozmak için elinden geleni yapmaya hazır gıcık femme fatalelar oradan buraya çıkmaya, sömüren ve sömürülen ilişkileri de inişli çıkışlı sürmeye devam edecek. Bize fırtınalı aşk diye tanıttıkları şeyin övülmesi ve imrendirilmesi toplumdaki cinsiyet rollerini pekiştirecek, psikolojik (ve fiziksel) şiddeti normalleştirecek şeyler. Aşk değil kim kime baskın çıkacak yarışı adeta. Bu yüzden amaan gençler böyle şeyler seviyor diye geçemeyeceğim. Gerçi L-DK'den daha fena manga örnekleri dolu ama ne zamandır bu konsept karşıma çıkmadığı için buna patladım.
Aoi'nin oğlana resti çektiğini SANDIĞIM o 1 saniye ve hoşçakal ümitlerim T-T
Genel olarak baktığımızda kötü film kategorisine sokamayız, eli yüzü düzgün bir işti. Sorun hikayede, sorun mangada, sorun yazarda, sorun derinliksiz karakterlerde -bunları yansıtmak zorunda kalan zavallı oyuncular napsın. Ayame Goruki'nin karizmasını böyle karaktersiz bir rol vererek harcamışlar ama onu bile becermiş. Yine de bunu saymayız, daha başka projelerine de bakacağım. Puanım: 3.

Yorumlar

  1. Mangasını okuyan biri olarak çoğu görüşüne katılıyorum yazıdaki. Zaten shoujo live actionları genelde vasat olduğu için yanaşmıyorum.

    Mangayı aslında bırakacaktım ama ayda yılda bir bölüm geliyor ve en fazla 5 dk'mı alıyor çok çok ekstrem bir durum olmadıkça klişe de olsa güncel olduğum için bırakmıyorum.

    Filme yansıtıldı mı bilmiyorum ama manganın ilk bölümlerinde ecchi denebilecek sahneler vardı ben ilkten smut manga diye düşündüm ama erkek resmen kızı "şakasına" da olsa taciz ediyordu. Kız da tipik shoujo kızı lafta mırın kırın ama blushlar falan derken ne ara çıkmaya başladılar tam çözemedim çok oldu zaten güncel olalı. Ama kızın çıkmalarından sonra bile çocuktan sevgi dilenmesine acısam mı gülsem mi bilemedim resmen :D

    Ben de shoujo kurgularını iyice ezberlediğim için josei bakınıyorum artık ama dediğin gibi çizimleri vasat oluyor biraz. Hadi çizimleri geçtim İngilizce'ye çeviren gruplar çok kalitesiz editliyor okuması tam işkence oluyor küçücük fontlarla.

    E mecburen yaoiye falan sarıyor millet bu sefer. Şahsen ben bile okuyorum artık shoujolardaki klişeler bıktırdığı için en azından yaoiler page turner ve az bölümlü olduğu için vakit almıyor çok. Tabi burda seri seçimi de önemli çok sayko yaoiler de var, shoujolara taş çıkartacak romantizme sahip yaoiler de.

    Bir de artık webtoon falan da okuduğum için yelpazam genişledi Betsuma, LaLa gibi dergilerin artık alıştığımız kurgudaki serilerinin yerine webtoon okumanı öneririm. Beğenir misin bilmem ama Cheese in the Trap, Story of Someone We Know adlı seriler şu ara favorim eğer okumadıysan bir göz at bence.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında şikayetlerimin çıkış noktası okuyacak iyi manga bulamamaktan değil de sürekli önümüze konulduğu için kaçamadığımız vasat popüler mangalarla ilgiliydi. Yoksa bence Betsumalardan da pek güzel işler çıkıyor, webtoonlardan da :) O yüzden yaoinin bir mecburiyet olarak görülmesine katılamıyorum. Çünkü yukarıda da dediğim gibi çoğusu toplumun kadın-erkek algısını ve cinsiyet rollerini, alfa-beta ilişkisini, shoujo mangalarda eleştirdiğimiz noktaları sapına kadar devam ettiriyor gayet. Ha elbette içlerinde iyi olanlar çıkar ama shoujolardan da çıkıyor zaten, bir hetero olarak yaoi okuma gerekliliği duymuyorum. Ayrıca tamamen hetero kadınlara pazarlanan bir tür, eşcinseller okumuyor. Hetero erkeklere pazarlanan lezbiyen pornosu da yaoi ile teoride aynı, onun için pek sempati duyamıyorum, yansız bakamıyorum.

      Aynen ya, manganın erotikli ününü duyduğum için filmde hemen hiç yansıtılmaması garip geldi, abartıldığını sandım hatta. Sen de ecchi dediğine göre film demek ki tehlikeli sulara açılmak istememiş bunu anlıyoruz -_-' İyi ki mangayı okumamışım o zaman, sen konudan bahsedince hepten sinir krizi geldi. Artık bu "şakasına" taciz olayından bıktık, ilkokullular için bile saç çekerek sevgisini belli etme olayı sevimli birşeymiş gibi gösterilmesin artık ya YETER :x Bir de burada oğlan çok da sallamıyor aslında tam olarak sevgi bile diyemeyiz -ki bu daha da beter bir senaryo. Yarabbim ya sabır:/

      Sil

Yorum Gönder